Hukuk Genel Kurulu 2014/1065 E. , 2016/505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki “karşılıklı boşanma” davasının yapılan yargılaması sonunda; İstanbul Anadolu 6. Aile Mahkemesince (Kapatılan Kadıköy 2. Aile Mahkemesi) davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kabulüne, davalı- karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine dair verilen 12.10.2011 gün ve 2010/119 Esas, 2011/896 Karar sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 06.05.2013 gün ve 2013/8988 Esas, 2013/12636 Karar sayılı ilamı ile;
(...1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (kadın)"ın tüm, davalı-karşı davacı (koca)"nın ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut veya beklenen menfaatlerin kapsamına, kişilik haklarına yapılan saldırıya göre, davacı-karşı davalı (kadın) yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat fazladır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42. ve devamı maddeleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
3-Davacı-karşı davalı (kadın)"ın, dersane işleten bir limited şirketin % 99 hisseli ortağı olduğu, adına kayıtlı mesken niteliğinde iki taşınmazının ve asgari yaşam gereksinimlerini karşılamaya yeterli düzenli ve sürekli gelirinin bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı (kadın)"ın boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği kabul edilemez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulu bu sebeple gerçekleşmemiştir. Öyleyse, isteğin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasına hükmedilmesi isabetsizdir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, karşılıklı boşanma ve fer’i isteklere ilişkindir.
Mahkemece, davacı- karşı davalı kadının boşanma davasının kabulüne, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek çocuk yararına 1.100,00 TL iştirak nafakasına, davacı- karşı davalı kadın yararına 1.250,00 TL yoksulluk nafakasına, 45.000,00 TL manevi ve 125.000 TL maddi tazminata, davalı- karşı davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı- karşı davacı vekili getirmiştir.
Her ne kadar Özel Daire bozma ilamında, davacı- karşı davalı kadının bir limited şirketin % 99 oranında ortağı bulunduğu maddi hata sonucu belirtilmiş ise de; kadına ait böyle bir şirket hissesi bulunmadığından söz konusu maddi hatanın sonucu etkisi bulunmamaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı- karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararı ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 13.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.