Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9250 Esas 2017/2522 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9250
Karar No: 2017/2522
Karar Tarihi: 29.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9250 Esas 2017/2522 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin ödeme yapmak için çeki imzaladığını ancak daha sonra keşide etmekten vazgeçtiğini ve çekin davalının uhdesine nasıl geçtiğini bilmediklerini belirterek, icra takibine konu çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise senedin rıza dışı elden çıktığına dair ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme davacının herhangi bir delil ibraz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar temyiz edilmiş ancak temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu'nun 609. maddesi: Senedin rıza dışı bir şekilde bir başkasına geçirilmesi halinde, alacaklı ve hamil dışındaki kişilerden kimisinin, senedin rıza dışı olarak elde edildiğini veya satın aldığını ispat hakkı bulunabilir.
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 215. maddesi: Tarafların somut olayın çıkarılmasına yönelik delillerini sunmaları gereklidir.
19. Hukuk Dairesi         2016/9250 E.  ,  2017/2522 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin davaya konu çeki başka bir firmaya ödeme yapmak için üzerine miktar yazıp imzaladığını fakat daha sonra davaya konu çeki keşide etmekten vazgeçtiğini, davalı ile ticari ilişkilerinin bulunmadığını buna rağmen çekin davalının uhdesine nasıl geçtiğini bilmediklerini ileri sürerek icra takibine konu çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili duruşmadaki beyanında, senede karşı ancak senetle ispatın mümkün olabileceğini, senedin rıza dışı elden çıktığına dair ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davacının ön inceleme aşamasında verilen kesin süre içinde davanın ispatına yönelik beyanda bulunmayıp herhangi bir delil ibraz etmediği ve davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 29/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.