8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8717 Karar No: 2017/9608 Karar Tarihi: 22.06.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/8717 Esas 2017/9608 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/8717 E. , 2017/9608 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, haciz sırasında davalı üçüncü kişi vekilinin adresin müvekkilinin ticaret sicil kayıtlarındaki adresi olduğunu iddia ettiğini, iddianın doğru olmadığını adreste borçlunun faaliyetlerine devam ettiğini, borçlu ile davalı üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunduğunu iddia ederek davanın kabulü ile 3. kişinin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3.kişi vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, alacaklı tarafça İİK’nun 99. madde kapsamında açılan davada 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talep edilmiş olmakla adres farklılıkları dikkate alınarak borçlu şirketle 3.kişi arasında organik bir bağ olduğu iddiasının davacı tarafından ispatlanamadığı, takip borçlusu ile 3. kişinin ayrı tüzel kişilikler olup aralarında organik bağ bulunmadığı,bir malı elinde bulunduranın malik sayılacağı karinesi göz önünde tutularak davanın reddine karar verilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu haciz ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten başka bir adreste yapılmışsa da, davacı alacaklı vekilince ibraz edilen haciz tutanakları içeriğine göre, ... 8. İcra Müdürlüğünün 2012/1500 talimat sayılı dosyasında 17.12.2012 tarihinde aynı mahalde yapılan haciz işleminde, borçluya ait belgelere rastlanmıştır. Dosyada bulunan ticaret sicil bilgilerine göre de, 24.01.2011 tarihinde kurulan davalı 3. kişi şirket, kuruluş tarihinden 12.09.2011 tarihine kadar ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olan "....77" adresini takip borçlusuyla birlikte kullanmıştır. Bu bilgilere göre mülkiyet karinesinin borçlu ve dolayısıyla alacaklı lehine olduğunun ve bu karinenin aksinin davalı 3. kişi tarafından ispat edilmesi gerektiğinin kabulü gerekir.Davalı 3. kişi ise cevap dilekçesinde dayandığı takip ve dava dosyaları içerikleri ile mülkiyet karinesinin aksini kanıtlayamamıştır. Öte yandan; davalı şirketlerin belirli bir dönem, yaklaşık 8 ay boyunca aynı adreste faaliyet göstermiş olmaları, Dairemizin emsal nitelikteki 2015/12898 Esas-2017/6078 Karar sayılı ilamına dayanak ... .. İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/5 Esas sayılı dosyası içerisinde yer alan ... kayıtlarına göre bir kısım işçilerin önce borçlu şirkette çalışıp, daha sonra davalı 3. kişi şirkete geçmiş bulunmaları, Levent Güngör Yarcan isimli kişinin belli bir dönem her iki şirkette de ortaklığının bulunması ve 17.03.2011 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinin 743. sayfasında borçlu şirketin "Şirketimizin mağazalarının, şubelerinin ve ticari emtiasının büyük bir kısmının İntersport Atletik Mağazacılık ve ....."ye devredileceği hususu Şirketimizin tüm alacaklılarına (tescil edilmeksizin) ilan olunur" biçiminde ilanda bulunması hususları da birlikte değerlendirildiğinde borçlu ile 3.kişi arasında bağlantı olduğu sonucuna ulaşılarak alacaklı tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.