16. Hukuk Dairesi 2017/5595 E. , 2019/1103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 173 ada 43 parsel sayılı 38.153,89 metrekare ve 173 ada 107 parsel sayılı 41.788,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzi komisyonunca oluşturulan tapu kayıtları uyarınca ayrı ayrı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 173 ada 43 ve 107 parsel sayılı taşınmazlarda, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Temyize konu taşınmazlar, toprak tevzi komisyonunca oluşturulan tapu kayıtları uyarınca ayrı ayrı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazlarda eklemeli olarak 70-80 yıllık zilyetliğinin olduğunu ileri sürerek, taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmazlara uygulanan tapu kayıtları mahallinde yöntemince uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, taşınmazlar tespit dayanağı kayıtların kapsamında kalıyor ise hangi nedenlerle toprak tevzi çalışmaları sırasında Hazine adına belirtildikleri ve Hazine adına tapu oluşturulduğu üzerinde durulmamış, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 46/1. maddesinde yazılı iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmamış, bu hususta yapılan araştırmada hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca; Doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle Hazine tapusunun tesis tarihi olan 1963 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edilmeli; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte tespit dayanağı olan tapu kayıtları yerel bilirkişi, tanıklar yardımı ve teknik bilirkişi eli ile uygulanmalı; teknik bilirkişiden, tapu kayıtlarının haritaları ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanmasını ve buna göre tapu kayıtlarının kapsamlarını gösterir krokili rapor alınmalı; tapu kayıtlarının haritalarının fenni sıhhatte uygun olmaması halinde ise sınırları itibariyle uygulanarak, tek tek kapsamları krokide gösterilmeli; belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa bu kayıtlar da zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamları belirlenmeli; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, kimin tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı; keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerilerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiden, yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazların Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kalması halinde, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 46/1. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, taşınmazların tamamının ya da bir bölümünün tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalması halinde ise, davacı yararına tespit tarihinden geriye 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 18.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.