Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6246 Esas 2019/1257 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6246
Karar No: 2019/1257
Karar Tarihi: 21.02.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6246 Esas 2019/1257 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı taşınmazın kadastro tespitine itiraz etmedikten sonra dava konusu taşınmazın tescil edildiği, davacının ise kadastro tespitinden önceki hakka dayanarak dava açtığı fakat kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra 10 yıldan fazla zaman geçtiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği fakat mahkemenin yazılı şekilde karar verdiği sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, davalı tarafın temyiz itirazları kabul edilerek, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi: Kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra artık, \"kadastrodan önceki nedenlere\" dayanılarak dava açılamaz.
16. Hukuk Dairesi         2016/6246 E.  ,  2019/1257 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    ... İli, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz, 1964 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında çalılık ve ham toprak vasfıyla tescil harici bırakıldıktan sonra, 1993 yılında yapılan kadastro çalışmalarında 1119 parsel numarasıyla 37.392,00 metrekare yüzölçümlü olarak ve zeytinlik, antep fıstığı aşılığı ve incir bahçesi vasfıyla ... adına tespit edilmiş ve beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki muhdesatların kime ait olduğu ayrı ayrı gösterilmiştir. Taşınmaz hakkındaki tespitin 12.11.1993 tarihinde itirazsız kesinleşmesi üzerine ... adına tescili yapılmıştır. Davacı ..., taşınmazın bir bölümü hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla, tapu iptali ve taşınmaz bölümünün üzerindeki ağaçlarla birlikte adına tescili, olmadığı takdirde taşınmaz bölümü üzerindeki ağaçların adına tescili istemiyle 19.11.2004 tarihinde dava açmıştır. Çekişmeli 1119 parsel sayılı taşınmaz yargılama devam ederken 2005 yılında ifraz edilmiş ve ifraz sonucu dava konusu olmayan 1157 ve 1158 parseller ile, dava konusu olup ... adına ifrazen tescil edilen 1159 parsel sayılı 15.064,55 metrekare yüzölçümlü taşınmaz oluşmuş ve 1159 parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde “150 adet zeytin aşılığı, 51 adet incir ağacı ve 150 adet antep fıstığı aşılığı ... ’a aittir” şerhi yazılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve kadastro fen bilirkişisi ... 10.11.2014 tarihli rapor ve krokisinde belirtilen dava konusu 1159 numaralı parselin tapu kaydının iptali ile, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 10.02.1993 tarihinde yapılmış ve 12.11.1993 tarihinde itirazsız kesinleşmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazın 1965-1966 tarihlerinden beri kendi zilyetliğinde olduğu iddiasına, yani bir başka anlatımla, kadastrodan önceki hakka dayanarak dava açmıştır. Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca, kadastro tespitinin kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra artık, "kadastrodan önceki nedenlere" dayanılarak dava açılamaz. Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin kesinleştiği 12.11.1993 tarihi ile dava tarihi olan 19.11.2004 tarihi arasında 10 yıldan fazla sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, 21.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.