16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6306 Karar No: 2019/1266 Karar Tarihi: 21.02.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6306 Esas 2019/1266 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/6306 E. , 2019/1266 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .../... Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 79 parsel sayılı 2.081,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 1/2"şer paylarla davalılar ... ve ... adına tespit edilmiş; askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesi’nde davacılar ... ve ... tarafından açılan tespite itiraz davası neticesinde çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) rumuzu ile gösterilen 431,01 metrekarelik kısmı ifraz edilerek ayrı ada parsel numarası altında davacılar ve davalılar adına miras payları oranında tescil edilmiş; taşınmazın geriye kalan 1.650,76 metrekarelik bölümü ise aynı parsel numarası ile (106 ada 79 parsel) 1/2"şer paylarla davalılar adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ... bu kez de, çekişmeli 106 ada 79 parsel sayılı taşınmazın kadastro mahkemesinde dava konusu edilmeyen 1.650,76 metrekarelik kısmı hakkında, taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği ve hisse satın aldıkları iddialarıyla, çekişmeli taşınmazın ... mirasçıları adına, hisse devirleri de gözetilmek suretiyle tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 106 ada 79 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline, bakiye payların ise eşit olarak davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin hükme yönelen sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki, mahkemece davacıların kendilerini vekille temsil ettirdikleri gerekçesiyle, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmiş olup, dosya kapsamına göre eldeki davanın bizzat davacı asiller tarafından açıldığı ve davacıların yargılamanın hiç bir aşamasında kendilerini vekille temsil ettirmedikleri anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davada kendilerini vekille temsil ettirmeyen davacılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz ve bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının "Davacılar bu davada kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,” şeklindeki 5 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 21.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.