Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6309 Esas 2019/1268 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6309
Karar No: 2019/1268
Karar Tarihi: 21.02.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6309 Esas 2019/1268 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2016/6309 E.  ,  2019/1268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... ile dava dışı ... a ve ... adına müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlı bulunan eski 756 parsel sayılı 3000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 209 ada 85 parsel numarasıyla ve 2.404,17 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar ... ve diğerleri murisi ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 755 parsel sayılı 2000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 209 ada 86 parsel numarasıyla ve 2465,00 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisinin müşterek maliki olduğu taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 209 ada 86 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı ... Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle, davalı ... mirasçıları hakkındaki davanın ise ispatlanamaması nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davacı ..."ın kayıt maliki olduğu eski 756 yeni 209 ada 85 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı dışında paydaşlarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın, niteliği itibariyle bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece, davacıya diğer paydaşların davaya katılımını sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.