10. Ceza Dairesi Esas No: 2021/15920 Karar No: 2021/12611 Karar Tarihi: 29.11.2021
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/15920 Esas 2021/12611 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet kararı verilmiştir. Ancak kararda gerekçesiz hüküm kurulması nedeniyle karar bozulmuştur. Ayrıca suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesi ile basit yargılama usulüne ilişkin değişiklikler üzerinde durulmuştur. Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürümemesi sebebiyle, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre cezanın dörtte bir oranında indirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenmesi ve gerekiyorsa dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, CMK'nın 34. ve 230. maddeleri, TCK'nın 191. maddesi, CMK'nın 251. maddesi ve CMK'nın 7. maddesi belirtilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2021/15920 E. , 2021/12611 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA İLGİLİ BİLGİLER Mahkeme : .... Asliye Ceza Mahkemesi
1) Sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine hükmün açıklanması suretiyle verilen mahkûmiyet kararında; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. CMK"nın 34. ve 230. maddeleri uyarınca hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilinin belirtilmesi ve bu fiilinin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak hüküm kurulması, 2) Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden önce yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; " mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönler incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 29/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.