4. Hukuk Dairesi Esas No: 2021/21922 Karar No: 2021/7535 Karar Tarihi: 26.10.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21922 Esas 2021/7535 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir rücuen tazminat davası sonucunda, davalıların mahkemenin görevsizliği ya da davacının talebi doğrultusunda hüküm verildi. Ancak, davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonrasında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin bozma kararı ile, davalılardan birinin dahil edilmediği ve usulüne uygun bir dava açılmadığı gerekçesiyle karar bozuldu. Yapılan yeniden yargılama sonucunda, davalıların bir kısmının kabul edildiği ve diğer davalılardan davacının talebi doğrultusunda hüküm verilmediği kararı onandı. Yasa maddeleri ise 1086 sayılı HUMK ve 6100 sayılı HMK olarak belirtilmiştir.
4. Hukuk Dairesi 2021/21922 E. , 2021/7535 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden mahkemenin görevsizliğine, ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R- Hükmüne uyulan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 21/11/2019 tarih 2019/2856 Esas 2019/5478 Karar sayılı ilamında özetle “davacı idare vekili tarafından 15/03/2019 tarihli dilekçe ile, dosyaya sunulan ek bilirkişi raporunda ..."a da kusur atfedildiği gerekçesiyle ..."un davaya dahil edilmesinin istenildiği, mahkemece adı geçen davalının davaya dahil edilerek ek bilirkişi raporundaki kusur oranına göre "dahili davalı" sıfatıyla ... hakkında hüküm tesis edildiği, ancak ...’un, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediği ve aleyhine usulüne uygun bir dava açılmadığı, davacı vekilinin talebi üzerine davaya dahil edilmesinin, gerek 1086 sayılı HUMK"da, gerekse 6100 sayılı HMK"da dahili davalı başlığı altında bir müessese düzenlenmemiş olduğundan yerinde olmadığı, davanın başında taraf olarak gösterilmeyen kişilerin, taraf yanında sonradan davaya dâhil edilmesinin, ancak taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı mevcut ise mümkün olduğu, aksi halde, bir dava açıldıktan sonra mevcut davalı tarafın yanına bir başka davalı tarafın ilave edilmesinin ıslah ile dahi mümkün olmadığı, davalılar ile ... arasında ise mecburi dava arkadaşlığı olmadığı, ... hakkında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından, dâhili dava yolu ile davaya hasım olarak eklenmesi ve hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerektiği” hususlarına değinilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... Şehircilik Bakanlığı yönünden mahkemenin görevsizliğine, ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 26/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.