tarihleri olan 25082012 ve 27082012 gerekçeli karar başlığında yanlış yazılmış ise de mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1033 Esas 2019/9475 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1033
Karar No: 2019/9475
Karar Tarihi: 06.05.2019

tarihleri olan 25082012 ve 27082012 gerekçeli karar başlığında yanlış yazılmış ise de mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1033 Esas 2019/9475 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2019/1033 E.  ,  2019/9475 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Sanıkların mahkumiyetine dair

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Suç tarihleri olan 25.08.2012 ve 27.08.2012 gerekçeli karar başlığında yanlış yazılmış ise de mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    1) Katılan vekilinin sanık ... yönünden verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Katılan ..."ün 26.03.2013 tarihli duruşmada sanık ... hakkında şikayetçi olmadığını beyan ettiğinden katılan sıfatı 5271 sayılı CMK"nin 243. maddesi gereğince bu sanık yönünden hükümsüz kaldığından ve hükmü temyiz etme hakkı olmadığından 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca katılan vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) Sanıklar hakkında verilen hükümlere yönelik, sanıklar tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    a) Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanıkların savunmasında katılanın, eşini başka bir erkekle aldattığını, katılanın da aldatma iddiası ile ilgili olarak suç tarihinde eşi olan sanık ..."nın kendisini yaraladığını belirttiği, Yargıtay incelemesinden geçip kesinleşen boşanma davasındaki yerel mahkemenin gerekçesine göre de, ""...katılan ..."ün işyeri sahibi erkekle aşırı samimi ve güven sarsıcı nitelikte kabul edilen davranışlarının bulunduğu, sanık ..."nın fiziksel şiddet uyguladığı..."" tespit edilmekle, katılanın aile birliğini bozacak ve sadakat yükümlüğünü ihlal edecek güven sarsıcı davranışları nedeniyle sanıkların tahrik altında kalmasına neden olabilecek haksız davranışları nedeni ile sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
    b) Tanık olarak dinlenen ... ile katılan ..."ün beyanlarındaki çelişki bulunduğu anlaşılmakla hangi gerekçeyle hangi beyana üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması,tartışılması ve bu şekilde cezaların şahsileştirilmesi gerekirken açıklanan ilkelere uyulmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    c) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas - 2017/247 Karar sayılı kararı uyarınca sanık ... hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddeleri arasında 5237 sayılı TCK"nin 86/2 maddesi gösterilmediği halde, sanığa ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesiyle yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. ve 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak üzere maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.05.2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Katılan ..."nin eşi sanık ... yönünden sadakat yükümlülüğünü sarsıcı davranışları sebebiyle TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerekmesine karşın; müşterek reşit çocukları sanık ... için aile birliğini koruma görevinin söz konusu olamayacağı, ebeveynin çocuklara karşı sadakat yükümlülüğünün bulunmadığı bu itibarla tahrik hükümlerinin bu sanık yönünden uygulanmasını gerektirmeyeceği düşünüldüğünden, çoğunluğun bu yöne ilişen görüşüne katılmıyoruz.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.