9. Hukuk Dairesi 2009/43291 E. , 2012/9467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kötüniyet tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatı, ikramiye, yıllık izin, fazla çalışma, iş güvencesi tazminatı, ramazan paketi, giyim yardımı, bayram harçlığı, ikramiye gecikme faizi ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işçisi iken, belediyenin temizlik işleri bölümünün kapatıldığı gerekçesiyle işten çıkartıldığını, davacının iş akdine sendika üyesi olduğu için son verildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, iş güvencesi tazminatı, ikramiye, ikramiye gecikme faizi, ücret, fazla çalışma, yıllık izin, ramazan paketi, giyim yardımı ve bayram harçlığı alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdine sendikal nedenle son verildiği iddiasının yersiz olduğunu, davacıya yıllık izin, ikramiye, ücret, kıdem tazminatının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, iş akdinin işverenlikçe haksız olarak feshedildiği, Toplu İş Sözleşmesi ile öngörülen iş güvencesi tazminatının cezai şart niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, ikramiye, yıllık izin, ücret ve fazla çalışma ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının iş akdi davalı işveren tarafından feshedilmiştir.
İşyerinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinin iş güvencesi başlıklı 84. maddesinde, işverenin işyerlerinde çalışmakta olan taraf sendika üyesi işçileri, 4857 Sayılı İş Yasası’nın ilgili maddesi ile Toplu İş Sözleşmesinin ekinde bulunan ceza cetvelinin öngördüğü suçlar saklı tutulmak kaydıyla, hiçbir şekilde işten çıkaramayacağı, işverenin açıklanan sebeplerin dışında taraf sendika üyesi işçilerin iş akdini bildirim yaparak feshetmesi durumunda, işten çıkartılan taraf sendika üyesi işçilere hak ettikleri kıdem ve ihbar tazminatlarının dışında, ayrıca yasal kıdem ve ihbar tazminat tutarının 3 katı kadarını iş güvencesi tazminatı olarak ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği hüküm altına alınmıştır.
Davalı işyerindeki işçi sayısı dikkate alındığında davacının fesih tarihinde yürürlükte bulunan 4857 Sayılı Yasa"nın iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı açıktır. Toplu İş Sözleşmesinin 84. maddesinde düzenlenen cezai şart iş güvencesi tazminatı niteliğindedir.
4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinde “ İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur. ” ve aynı yasanın 21/son maddesinde “ Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Bu nedenle 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 21/1-son maddesinin tazminata yönelik hükümleri uygulanmalıdır. Mahkemece hüküm altına alınacak iş güvencesi tazminatının davacının işyerindeki kıdemi de dikkate alınarak en az dört en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminatla sınırlı kalınacak şekilde belirlenmelidir. Yazılı şekilde tazminat hesabı hatalı olup, mahkemece yukarıdaki ilke kararı çerçevesinde hesaplama yapılarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması temyiz edenin sıfatına göre bozma sebebi yapılmamıştır.
F) Sonuç:
Hükmün yukarıda açıklanan nedenden dolayı, temyiz edenin sıfatı ve aleyhe bozma yasağı ilkesi de gözetilerek davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile sair yönleri ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 21.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi