Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/19698 Esas 2007/8950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/19698
Karar No: 2007/8950

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2006/19698 Esas 2007/8950 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2006/19698 E.  ,  2007/8950 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ       :Akçakoca Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi
    TARİHİ        :28.07.2006
    NUMARASI             :7 - 284
       
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm  velayet, manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    1-Başka biriyle karı koca gibi yaşayan davacı kadın tamamen kusurludur.
      *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü  tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü  böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada  mademki birlik artık sarsılmış  diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.
       #Öyle ise Türk  Medeni  Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa  kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.
     *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2)      
    #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden  beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin  reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi sayılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
                                                
    3-Davalı kocanın manevi tazminat isteği için faiz talebi olmadığı halde; yazılı şekilde takdir edilen manevi tazminata yasal faiz verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

    SONUÇ: Temyiz olunan kararın 3. bentte yazılı nedenle BOZULMASINA, tarafların bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine,işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere  oybirliğiyle karar verildi.  28.05.2007 pzt.

     

     

     

     

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.