Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4224 Esas 2018/2117 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4224
Karar No: 2018/2117
Karar Tarihi: 08.03.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/4224 Esas 2018/2117 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/4224 E.  ,  2018/2117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, davalının takip borçlusundan olan alacağının muvazaalı olduğunu, davalı ile borçlunun hiç bir ortak faaliyet alanı bulunmadığını ileri sürerek, 18.08.2009 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı Banka vekili, davalının takip borçlusundan olan alacağının muvazaalı olduğunu, davalı ile borçlunun hiç bir ortak faaliyet alanı bulunmadığını ayrıca, davalının takibindeki ödeme emrinin usulsüz olduğunu, faiz başlangıç tarihinin gösterilmediğini ileri sürerek, 20.07.2011 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davada ... ülkesi mahkemelerinin yetkili olduğunu, takip borçlusu ile müvekkili arasında francshise sözleşmesi bulunduğunu, takibe konu bonoların bu sözleşmeye dayalı olarak tanzim edildiğini, öte yandan, davada ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre,davalının alacağının varlığını ve miktarını ispat etmekle yükümlü olduğu, davalı ile takip borçlusu arasında her zaman düzenlenmesi mümkün olan bonoların ve franchise sözleşmesinin, tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların kabulü ile dava konusu sıra cetvellerinde davalıya ayrılan payın, bu davalardaki yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de dahil olmak üzere, öncelikle davacı alacağına tahsisine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.