18. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/924 Karar No: 2016/3171 Karar Tarihi: 24.02.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/924 Esas 2016/3171 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilen bir taşınmaz ile ilgilidir. Mahkeme, davanın kabulüne karar verir. Ancak, temyiz eden tarafın itirazları kabul edilir ve karar bozulur. İlk kararda, dava konusu taşınmazın türü yanlış belirlenir ve gelir hesabı yapılan ağaçların her birine farklı yaşa göre farklı üretim gideri verilerek hesaplamalar yapılır. Ayrıca, bankaya yatırılan ve hüküm altına alınan bedeller arasındaki farkın davalı tarafından ödenmesi gerektiği düşünülmez. Karar, HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulur. Kanun maddeleri: Kamulaştırma Yasası (4650 Sayılı Kanun).
18. Hukuk Dairesi 2016/924 E. , 2016/3171 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli .... Kasabası 170 ada 47 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Mahkemece verilen ilk karara esas alınan raporda, dava konusu taşınmaz ceviz, elma, kayısı ve kiraz ağaçlarından oluşan kapama bahçe olarak değerlendirilmiş ve bu niteliği bozma konusu yapılmadığı halde mahkemece ağaçların her birine farklı yaşa göre farklı üretim gideri verilerek gelir hesabı yapan ve ilave olarak erik ağacı üzerinden de gelir hesabı yaparak kamulaştırma bedeli hesaplayan rapora göre karar verilmesi, 2-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan ile bozmadan sonra belirlenip hüküm altına alınan bedeller arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın), davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.