10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16165 Karar No: 2014/21825 Karar Tarihi: 31.10.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/16165 Esas 2014/21825 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/16165 E. , 2014/21825 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İnegöl 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Tarihi : 17.04.2014 No : 2010/686-2014/282
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, muris M.. T.."ın davalı işverene ait işyerinde 01/08/2003-01/09/2003 tarihleri arasında kesintisiz çalışmasının ve sigorta başlangıç tarihinin 01/08/2003 olduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, muris M.. T.."ın 10/09/2008 tarihinde vefat ettiği ve bu tür hizmet tespiti davalarında hak düşürücü sürenin mirasçılar yönünden murisin ölüm tarihinden itibaren başladığı, davacının talebinin ise murisin ölümünden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde olduğu ve dinlenen tanık anlatımlarının da, murisin davalı işyerinde çalışma olgusunu doğruladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanun’un 79’uncu maddesidir. Anılan maddenin 10’uncu fıkrası(eski 8) hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen veya Kurumca tespit edilemeyen çalışmaların, sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi amacıyla açılacak davaların, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde açılması gerekir. 506 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunla on yıla çıkarılmış, ancak 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunla tekrar beş yıla indirilmiştir. Sigortalının, hayatta iken hizmetlerinin tespitine ilişkin dava açmamış olması halinde hak sahipleri de bu tür bir davayı açabilirler. Ancak, hak sahiplerinin bu hakkı ölen sigortalıdan kaynaklanmakta olup, 506 sayılı Kanun’da açıkça hak düşürücü sürenin hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayacağı belirtilmiş, hak sahipleri için ayrı bir hak düşürücü süre, başka bir ifade ile, hak düşürücü sürenin ölüm tarihinden başlatılacağına dair ayrık bir hüküm getirilmemiş, sigortalının ölümü, söz konusu süreyi kesen sebep olarak da, düzenlenmemiştir. Somut olayda, murisin 10/09/2008 tarihinde vefat etmesi, davalı işyerinden Kuruma bildirim ya da prim kesintisi bulunmaması, hizmetin geçtiği yılın sonunun 31/12/2003 tarihi olup, 5 yıllık hak düşürücü sürenin 31/12/2008 tarihinde dolması karşısında, 22/11/2010 tarihinde açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.