20. Ceza Dairesi Esas No: 2015/9820 Karar No: 2018/1606 Karar Tarihi: 26.03.2018
Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/9820 Esas 2018/1606 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/9820 E. , 2018/1606 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : .... Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-) 30.08.2011 günü saat 22.30 sıralarında haber merkezine gelen bir ihbar üzerine görevlilerce belirlenen adrese gidildiği, sanığın sokakta beklemekte olduğunun görüldüğü, görevlilerce yanına gidildiği sırada 12-13 yaşlarındaki bir çocuğun oradan kaçarak uzaklaştığı, sanığın Mamak Polis Merkez Amirliğine götürülerek yapılan üst aramasında karın bölgesinde siyah çizgili poşet içerisinde bulunan 5 adet kilitli poşet içerisinde net 1,8 gr esrar ile sırt kısmında sütyen lastiğine sıkıştırılmış vaziyetteki poşet içerisinde uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği değerlendirilen 777.45 TL para ele geçirildiği olayda; sanığın inkâra yönelik savunması karşısında; olay tutanağında imzaları bulunan tutanak tanıkları usulünce duruşmaya çağrılarak olayla ilgili beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2-) Olayla ilgili adli arama kararı, yazılı adli arama emri bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 3-) Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gereken uyuşturucu maddenin 54/1 maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi, 4-) TCK" nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.