2. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/18886 Karar No: 2008/17965
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2007/18886 Esas 2008/17965 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Diyarbakır Aile Mahkemesi tarafından verilen karar temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki dava manevi tazminat, nafaka, ziynetler ve araca tedbir konularını kapsamaktadır. Mahkeme, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarını, aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığını ve manevi tazminat isteyenin kusur oranını dikkate alarak kadın lehine manevi tazminat kararı vermiştir. Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun hakkaniyet ilkesi ve Borçlar Kanunu'nun belirli maddeleri göz önünde bulundurularak daha uygun bir miktar belirlenmesi gerektiğinden bu kararın bozulması gereklidir. Ayrıca, kabul edilen ziynetlerin ayrıntıları belirtilmeden hüküm kurulmuştur, bu da usul ve yasaya aykırıdır. Sonuç olarak, davacı kadın lehine verilen manevi tazminat kararı ve davalı koca lehine verilen kararın bozulması gereklidir. Mahkeme kararında Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması Hakkında Kanun, Türk Medeni Kanunu, ve Borçlar Kanunu gibi kanun maddeleri referans alınmıştır.
2. Hukuk Dairesi 2007/18886 E. , 2008/17965 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Diyarbakır Aile Mahkemesi TARİHİ :23.5.2007 NUMARASI :Esas no:2005/350 Karar no:2007/301
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka, manevi tazminat, ziynetler ve araca tedbir yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran * kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. * Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Ziynetlere yönelik temyize gelince; Kabul edilen ziynetlerin ayrı ayrı cins, miktar ve değerleri gösterilmeden hüküm kurulmuştur. #Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hükmün sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesi zorunludur. (HUMK. m. 381/2). Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde * hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenle davacı kadın yararına, 2.bentte gösterilen nedenle davalı koca yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışındaki tarafların temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2008 (Prş.)