Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/12451 Esas 2019/5469 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/12451
Karar No: 2019/5469
Karar Tarihi: 03.04.2019

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/12451 Esas 2019/5469 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm, itiraz üzerine incelenerek, suça sürüklenen çocuğun mağdurun cep telefonunu geçici olarak internete girmesi için aldığı ve daha sonra sattığı tespit edilmiştir. Mahkeme, zilyetliğin devredilmemiş olması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğunu göz önünde bulundurmadan düşme hükmü vermiştir. Ancak, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34. maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesi gereğince, suça sürüklenen çocuklar bakımından hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığından, uzlaştırma işlemleri yapıldıktan sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 141/1. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 34 ve 35. maddeleri.
13. Ceza Dairesi         2018/12451 E.  ,  2019/5469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Düşme

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    1-Yapılan yargılamaya, oluşa ve dosya içeriğine göre, olay günü saat 17:00 sırasında suça sürüklenen çocuk ve mağdur ..."un kaldırımda oturdukları sırada, suça sürüklenen çocuğun internete girmek için mağdurdan cep telefonunu istediği, mağdurun da cep telefonunu suça sürüklenen çocuğa verdiği, daha sonra mağdurun su almak için bakkala gittiği, suça sürüklenen çocuğun telefonla birlikte oradan ayrıldığı, aynı gün cep telefonunu tanık ..."e 40,00 TL"ye sattığı anlaşılmakla, mağdurun cep telefonunu kısa süreliğine, geçici olarak internete girmesi için suça sürüklenen çocuğa verdiği, zilyetliğin devrinin söz konusu olmadığı anlaşıldığından suça sürüklenen çocuğun eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    2-Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ""Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar"" ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.