16. Hukuk Dairesi 2016/7833 E. , 2019/2314 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... vekili, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... İlçesi İnanca Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 25,45 metrekare yüzölçümündeki çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün evveliyatı itibariyle yol vasfında olmadığı ve davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak; dosya arasında mevcut fotoğraflar ve keşif sırasında alınan beyanların birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde herhangi bir imar-ihya faaliyeti yapılmadığı ve ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşulları gerçekleşmemiş olup mahkemenin aksi gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı taraf kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yanında tapu kaydına da dayanmış ve çekişmeli taşınmaz bölümünün tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürmüştür. Böyle olduğu halde Mahkemece tapu uygulaması yapılmamış ve nizalı bölümün davacının tutunduğu tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritasıyla birlikte dosya arasına getirtilmeli, tapu kaydının revizyon durumu araştırılarak revizyon gördüğü parsellerin kadastro tespit tutanakları ve dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, revizyon gören taşınmazları birlikte gösterir geniş çaplı birleşik kroki dosya arasına konularak bu taşınmazları dıştan çevreleyen komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları dosyaya eklenmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile uzman fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte öncelikle, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsamı varsa haritasına göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması veya uygulama kabiliyetinin olmaması halinde ise tapu kaydında yazılı sınırlar yerel bilirkişilere tek tek okunarak bu sınırların zeminde gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli, tapu kaydına kapsam tayin edilirken bu kaydın revizyon gördüğü tüm taşınmazlar dikkate alınmalı, tapu kaydının uygulanmasına ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı kroki düzenlettirilmeli, bu yolla çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız şekilde tespit edilmeli, nizalı bölümün tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde ise davacı tarafın ekonomik amaca uygun zilyetliği bulunmadığından davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, dava tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olmasına rağmen TMK"nın 713. maddesinin 4 ve 5. fıkraları gereğince yapılması zorunlu olan yerel ve gazete ilanlarının yaptırılmamış olması da isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.