19. Hukuk Dairesi 2016/6490 E. , 2017/4074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan satış sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalıdan 2.000,00 TL bedelle biçerdöver ölçüm cihazı satın aldığını, sözleşmede davalı şirkete her biri 1.000,00"er DEM"lik iki adet kambiyo senedi verildiğini, bu senetlerden birinin vadesinde ödenmemesi halinde hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın borcun tamamının vade tarihindeki kuru üzerinden TL"sına çevrilerek muacceliyet kesbedeceğinin ve müvekkili aleyhine adli yollara başvurulması halinde hem %45 cezai şartın, hem sözleşme tarihinden itibaren aylık %15 gecikme faizinin, hem de %7,5 oranında vekalet ücreti ve mahkeme masraflarının müvekkilince ödenmesi hükümlerine yer verildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yanca matbu olarak hazırlandığını, boşluklarının kalemle doldurulduğunu ve müvekkiline imzalatıldığını, takip konusu borcun ödenmesine rağmen davalı tarafından takip başlatıldığını, takipte talep edilen aylık %15 faiz ile %45 cezai şartın da fahiş olduğunu ileri sürerek, takibin iptali ile, asıl borca işletilen %45 oranındaki cezai şart ile aylık %15 gecikme faizinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı aleyhine başlattıkları takipten sonra davacının bir miktar ödeme yaptığını ancak dosya borcunun bitmediğini, faiz ve cezai şartın sözleşmede kararlaştırıldığını savunarak , davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davacı borçlunun ... 24. İcra Müdürlüğünün 2011/6770 sayılı takip dosyasında 1.389,66 TL anapara, 277,93 TL %20 oranında cezai şart, 950,22 TL takip tarihine kadar işlemiş %70 oranında ... avans faizi olmak üzere toplam 2.617,81 TL dışında borçlu olmadığının tespitine, takipteki %15 ay gecikme faizinin iptali ile takip tarihinden sonra anaparaya ticari işlerde uygulanan değişen oranlarda temerrüt faizinin TBK"nun 120/2 maddesi gereğince %100 fazlası oranında uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekilinin temyizi yönünden,mahkeme hükmü davacı vekiline 26.11.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi 1086 sayılı HUMK"nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 21.12.2015 tarihinde temyiz defterine kaydedilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dava, İİK"nun 72. maddesi hükmü gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerekirken olumlu tespit şeklinde hüküm oluşturulup, kabul edilen miktarın açık bir şekilde belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin süreden reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.