10. Hukuk Dairesi 2021/9891 E. , 2021/11745 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ankara 5. İş Mahkemesi
Dava, iş kazası olduğunun tespiti ile sürekli işgöremezlik geliri bağlanması istemidir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın davalı Kurum yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili ve davalı YÖK Başkanlığı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, Kurum ve ve davalı YÖK Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebliğin selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler her hangi sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliği orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmelik Hükümlerine göre, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gerektiği, bu kişilerin de bulunmaması halinde bu hususların tebliğ evrakına yazılarak tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır.
Hukuk Genel Kurulu"nun 14.12.2011 tarih ve 2011/21-882 Esas, 2011/767 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, Tebligat Kanunu"nun 13"üncü maddesinde, kendisine tebligat yapılacak şahısların derecelendirildikleri görülmektedir. Bir kere, hükmi şahıslar namına kendilerine tebligat yapılabilecek salahiyetli mümessiller mutad iş saatlerinde işyerlerinde bulundukları ve o sırada evrakı bizzat alacak durumda oldukları takdirde memur ve müstahdemlere tebligat yapılamaz. Saniyen, memur veya müstahdemlere tebligat yapılabilecek hallerde de, önce kendisine tebligat yapılacak şahsın, şirketin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle muhatap hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu işlerle tavzif edilmiş bir kimse olması, böyle bir kimsenin bulunmaması halindedir ki (bu durum tebliğ mazbatasına dercedilmek suretiyle) o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligat yapılabilir. Daha önce kendisine tebligat yapılması gereken kimselerin bulunmadıklarını veya tebligatı bizzat alamayacak durumda olduklarının ispatı bakımından mazbatada yer alacak kayıt bilhassa önemlidir (E. Moroğlu, Makalelerim I, İstanbul 2001, s. 4-5).
Davalı ... Tem. İlaç. Tur. İnş. Güv. Peyzaj Tic. Ltd. Şti."ne gıyabi hükmün tebliği için gönderilen tebligat evrakının, önce bilinen adresine yapıldığı, tebligatın şirketin taşındığı şerhi ile iadesi üzerine bu defa aynı adrese, ticaret sicil kayıtlarındaki adresi araştırılmadan, Kanunun 35. maddesine göre usulsüz şekilde tebliğ yapıldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre adı geçen davalı şirketin kayıtlı olduğu Ticaret Sicil Memurluğundan istenecek ticari sicil adresine, Tebligat Kanunun 12. ve 13. maddelerine uygun olarak, bu maddeler uyarınca tebliğ mümkün olmazsa, Tebligat Kanunu 35. maddesi hükmüne göre yukarıda belirtilen esaslar dahilinde yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi gereği, 6100 sayılı HMK’nın 366 ve 346. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra geriye gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.