Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3209 Esas 2020/7668 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3209
Karar No: 2020/7668
Karar Tarihi: 25.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/3209 Esas 2020/7668 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu, davalı borçlu tarafından ödenmeyen bir senet nedeniyle yapılan icra takibine konu alacak ve takip sırasında davalılar arasındaki taşınmazın devri ile ilgilidir. Davacı taraf, davalıların bu devir işlemini borçlu durumdayken yapıldığını ve İİK’nun 280. maddesi gereği tasarrufun iptalini talep etmektedir.
Mahkeme, davanın varlığını kanıtlayan belgelerin yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kararda bahsedilen kanun maddesi: İcra ve İflas Kanunu’nun 280. maddesi. Bu madde, borçlunun alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mal varlığındaki tasarrufların iptal edilebileceğini hükme bağlamaktadır.
17. Hukuk Dairesi         2020/3209 E.  ,  2020/7668 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili; davalı borçlu ..."in 03/06/2013 tarihli 52.000,00-TL bedelli senetten dolayı davacıya borcu olduğunu, borcu ödemediği için İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2014/565 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, icra dosyasının kesinleştiğini, davalının ...,... 1 parsel de kayıtlı taşınmazını yapılan takiplere engel olmak amacı ile davalılardan ..."ya 27/02/2013 tarihinde devredildiğini, daha sonra ... tarafından da diğer davalı ..."ya 05/09/2013 tarihinde aynı taşınmazın devredildiğini, diğer davalıların davalı ..."in mali durumunu bilerek bu devri gerçekleştirdiğini bu nedenlerle bu işlemlerle ilgili olarak İİK nun 280. maddesi gereği tasarrufun iptalini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; davalının taşınmazı ..."dan 05/09/2013 tarihinde satın aldığını, taşınmaz üzerinde herhangi bir ipotek ve haciz kaydı bulunmadığını, taşınmazı bedelini ödemek sureti ile satın aldığını, taraflar ile herhangi bir kan bağı bulunmadığını ve şahısları tanımadığını bu nedenle hakkında açılan davanın reddini savunmuştur.
    Davalı borçlu ... vekili; tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığını, sadece haciz tutanağına dayanılarak aciz vesikasının düzenlenemeyeceğini, borçlunun haczedilebilecek ya da haczedilmiş malları var ise ve bunların bedeli alacaklının almaya gücü yetiyor ise alacaklının borçlunun üçüncü şahıslara yaptığı tasarrufları iptal ettirme de hiçbir hukuki menfaati olmadığını, müvekkilinin mal varlığı ile ilgili yeterli araştırma yapılmadığını, bu nedenlerle haklarında açılan davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın konusunu oluşturan icra takibine konu alacağın, davalılar arasındaki devir tarihinden önce doğmuş bulunduğu yasal biçimde kanıtlanamadığından dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 29,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.