1. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3955 Karar No: 2019/576 Karar Tarihi: 04.02.2019
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/3955 Esas 2019/576 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıların göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile başvurarak konutsal ve tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmeleri nedeniyle dava konusu taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ancak aile temsilcisi olarak başvuran kişinin sigortalılık kaydı bulunması nedeniyle hak sahipliğinin iptal edildiği gerekçesiyle tapu kaydının iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Komisyon kararının iptali kararına karşı yargı yoluna başvurulmadığı, iptal tasarrufuna dair işlemin hukuki varlığını koruduğu ve davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak İskan Kanunu'nun Geçici 7/3. maddesinde, mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği düzenlemesi yer almaktadır. Bu nedenle davalıların hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükmün, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 2510 sayılı Kanun,
1. Hukuk Dairesi 2016/3955 E. , 2019/576 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile başvuran davalıların, Mahalli İskan Komisyonu"nun 15/03/1996 tarih ve 1996/25 no"lu kararı ile konutsal ve tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmeleri nedeniyle dava konusu 1629 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına 13/06/2003 tarihinde tescil edildiğini, ne var ki aile temsilcisi olarak başvuran ...’ın, başvuru öncesi sigortalılık kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli İskan Komisyonu"nun 06/04/2012 tarih ve 2012/235no"lu kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, açılan davanın, mülkiyet hakkı ve bu hakka ilişkin düzenlemelere aykırı bir dava olduğunu, çekişme konusu taşınmaz üzerine uygulanan komisyon kararları ile ilgili kanun çalışması bulunduğunu, bekletici mesele yapılmadığı takdirde telafisi güç zararlara sebebiyet verileceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, Komisyon kararının iptali kararına karşı yargı yoluna başvurulmadığı, iptal tasarrufuna dair işlemin hukuki varlığını koruduğu ve davalılar adına olan sicil kaydının dayanaksız hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı aile tarafından iptal kararının 30.01.2013 tarihinde tebliğ alındığı, davalılarca herhangi bir karşı dava açılmadığı, aile temsilcisi olan ...’ın 01.01.1976 tarihinden itibaren sigortalı olduğuna ilişkin tescil kaydı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 5543 sayılı İskan Kanunu’nun Geçici 7/3.maddesinde, “ Mülga 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahiplikleri herhangi bir koşul aranmaksızın bu Kanuna göre devam eder.” düzenlemesi yer almaktadır. Hal böyle olunca, 12.07.2013 tarihinde kabul edilen 6945 sayılı ile Kanun 5543 sayılı İskan Kanunu’na eklenen Geçici 7/3.maddesinde yer alan düzenleme dikkate alındığında davalıların hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.