Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4163 Esas 2019/838 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4163
Karar No: 2019/838
Karar Tarihi: 11.02.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4163 Esas 2019/838 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, mirasbırakanın davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği bağımsız bölümün tescil işleminin ve söz konusu akdin iptalini talep etmiştir. Mahkeme ise muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Ancak, dosya içeriğinde tanık deliline dayanılarak yapılan incelemelerde, tanıkların usulüne uygun şekilde çağrılmadığı ve tarafların tüm delillerinin birlikte değerlendirilmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı eksik inceleme ile verilmiş ve davacıların temyiz itirazları kabul edilerek kararın bozulması gerekmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 240 ve devamı maddeleri tanık dinleme usulünü düzenlemektedir.
- Aynı kanunun 243. maddesi ise tanık davetiyesi konusunu ele almaktadır.
1. Hukuk Dairesi         2016/4163 E.  ,  2019/838 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptaline ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ..."ın 11 nolu bağımsız bölümünü davalı oğluna ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiğini, emekli maaşı olan mirasbırakanın, davalının bakımına ihtiyacının olmadığını, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek ölünceye kadar bakma sözleşmesi ve tescil işleminin iptalini istemiştir.
    Davalı, annesi ve mirasbırakan ile beraber yaşadığını, evlenerek mirasbırakanın karşı dairesine taşındığını, mirasbırakanın 2006 yılından ölümüne kadar yatalak olduğunu, tüm ihtilaçları ile ilgilendiğini, annesinin yaşlı olduğunu, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muvazaa olgusunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."ın 27.10.2014 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak eşi Sabriye ile davacı çocukları..., ... ve ... ile davalı çocuğu ..."ın kaldığı, mirasbırakanın 2252 ada 1 parselde bulunan 11 nolu bağımsız bölümdeki 19/658 arsa payını, 30.04.2008 tarihinde davalı ..."a ölünceye kadar bakma akdiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; davacı tarafın dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı, cevaba cevap dilekçesi ile de tanıkların isim ve adreslerini bildirdiği, mahkemece ön inceleme duruşması ve keşif zaptında tanıkların hazır edilmesi için taraflara kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde hazır edilmedikleri takdirde dinlenmelerinden vazgeçilmiş sayılacaklarının ihtarına karar verildiği, 2 nolu celsede tanıkların duruşmada hazır edilmesi hususunda kesin süre verildiğinden davacı vekilinin ihzar müzekkeresi çıkartılması talebinin reddi ile tanıklar ..., ..."ın dinlenilmesi talebinden vazgeçilmiş sayılmasına karar verildiği, 3 nolu celsede davacı vekilinin tanık İbrahim Tarkan"ın hazır olduğu ve dinlenilmesi talebinin mahkemece bir önceki celse 1 nolu ara kararında dinlenmeyen davacı tanıkları hakkında karar verildiği gerekçesiyle dinlenilmediği ve talebin reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere tanıkların dinlenilmesi usulü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 240 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 243. maddesinde "Tanık davetiye ile çağrılır. Ancak, davetiye gönderilmeden taraflarca hazır bulundurulan tanık da dinlenir. Şu kadar ki tanık listesi için kesin süre verildiği ve dinlenme gününün belirlendiği hallerde, liste verilmemiş olsa dahi taraf, o duruşmada hazır bulundurursa tanıklar dinlenir" hükmü yer almıştır. Görüldüğü üzere, kural olan tanığın davetiye ile çağrılmasıdır. Ancak, taraflarca hazır bulundurulan tanıkların da dinlenilmesi mümkündür.
    Ne var ki, davacı tanıklarının davetiye ile çağrılması yönünde mahkemece yapılmış bir işlem bulunmamaktadır. Mahkemece, yasal dayanağı bulunmadığı halde taraflara tanıklarını duruşmada hazır bulundurma yükümlülüğü yüklenemeyeceği gibi, tanıkların hazır edilmesi konusunda süre de verilemez verilmiş olsa dahi bir sonuç doğurmaz.
    Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafın dinlenmeyen tanıklarının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 240 vd. maddeleri uyarınca usulüne uygun şekilde çağrılarak dinlenildikten ve tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan yönlerde işlem yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.