1. Hukuk Dairesi 2019/125 E. , 2019/856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, maliki oldukları 188 ada 62 parsel sayılı taşınmazın 36198/37698 payını, üzerine fabrika yapılması, fabrika yapılmadığı takdirde iade şartı ile davalılardan ... San. Tic. A.Ş.’ye satış suretiyle temlik ettiklerini, davalının da taşınmazı diğer davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, taşınmaz ... adına kayıtlı iken ...Belediyesi’nce imar uygulaması yapılarak dava konusu parsel karşılığında 548 ada 1, 549 ada 1 ve 2 , 450 ada 1, 551 ada 1 ve 2, 560 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ... adına pay tescil edildiğini, dava konusu taşınmaz üzerine herhangi bir fabrika binası yapılmadığı, davalılardan ... San. Tic.A.Ş. adına yapılan satışın şartlı olup, temlik işlemleri şarta bağlı olarak yapılamayacağından yapılan ilk temlikin geçersiz ve yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek davalılara yapılan satışın ve davalı ... adına olan tapunun iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı ... A.Ş., taşınmaz üzerine fabrika yapıldığını, dava konusu taşınmazın mâliki olmadığını, bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini davalı ..., imar uygulaması sonucu kişi adına tescil yapıldığını bu davada hasım olamayacaklarını bildirip davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., dava konusu taşınmazı üzerinde bulunan fabrika binası ile ... A.Ş.’den tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, iyi niyetli olup kazanımının korunması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, şartlı satıştan sonra yapılan işleminin tapuya güven ilkesi gereğince geçerli olduğu, davacıların iddialarını ispat edemedikleri gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 188 ada 62 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payı davacılardan ..., ¼ payı ..., ¼ payı davacılardan ... ve ...’in mirasbırakanları ..., 2641/12566 payı ... adına kayıtlı iken, 11.07.2000 tarihinde 230 yevmiye nolu işlem ile taşınmaz üzerine fabrika yapılması, yapılmadığı takdirde eski maliklerine iade edilmesi şartı ile davalılardan ... San. Tic. A.Ş.’ye satış suretiyle temlik edildiği, bu davalının da devraldığı payları diğer davalı ...’e yine satış suretiyle devrettiği, taşınmazın 36198/37698 payı ... adına kayıtlı iken, imar uygulaması sonucu, 548 ada 1, 549 ada 1 ve 2, 450 ada 1, 551 ada 1 ve 2, 560 ada 1 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu ve oluşan yeni parsellerde davalı ..."e pay verildiği, ...’ün de 549 ada 1 ve 549 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını 18.03.2013 tarihinde dava dışı ...’a devrettiği, ...’ın da temlik aldığı payları 20.03.2013 tarihinde ...’ya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesinde, (HUMK"nun l86. maddesinde) dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulî işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu madde hükmüne göre; iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta, dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usul kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Hal böyle olunca, öncelikle; 549 ada 1 ve 549 ada 2 parsellerde davalı ... adına kayıtlı dava konusu payların karar tarihinden önce dava dışı üçüncü kişilere temlik edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK"nın 125. maddesi hükmü uyarınca, davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve bu yöndeki usulü eksiklik giderildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken değinilen yön üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacıların değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası bakımından şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan