9. Hukuk Dairesi 2011/23290 E. , 2013/20786 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ ( ... 3. İŞ )
DAVA :Davacı, fazla çalışma ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı bankanın Kabataş"ta bulunan Genel Müdürlüğünde 05.03.2007 tarihinde işe başladığını daha sonra 13.06.2007 tarihinden 12.03.2010 tarihine kadar Kalamış"taki iş yerinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş yerinin saat 08:30"da açıldığını, kapanış saatinin 17:30 olmasına rağmen tüm işlerler bitmeden iş yerinden çıkamadığını, saat 21:00"e kadar iş yerinde bulunduğunu, banka anahtarının davacıda olması sebebiyle alarmların çalması sebebiyle gece veya hafta sonları da bankaya gittiğini ileri sürerek; fazla çalışma ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı bankada güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş yerinde haftalık çalışma süresinin 45 saat olduğunu, davacı fazla mesai yapsa dahi iş yeri iç yönetmeliği gereğince fazla çalışmalarının ücretine dahil olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ç)Temyiz:
Karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
D)Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Somut olayda, dosya kapsamında yer alan ve davacının imzalamış olduğu insan kaynakları yönetmeliğine göre davacının ücretine 270 saate kadar olan fazla çalışmasının da dahil olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; bu hususun göz önünde bulundurulmadığı bilirkişi hesaplamasına dayalı olarak hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Açıklanan sebepler ile temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.