16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8088 Karar No: 2020/1325 Karar Tarihi: 19.02.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8088 Esas 2020/1325 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçuyla 6 yıl 3 ay hapis cezası almasına karar verdi. Sanığın örgüte müzahir Zaman gazetesine abone olmasının örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlendi. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi ve temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve özleri değiştirmeksizin tartışıldığı ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı sonucuna varıldı. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3/1, 5/1, TCK\"nın 62/1, 53/1, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2019/8088 E. , 2020/1325 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3/1, 5/1, TCK"nın 62/1, 53/1, 58/9, 63 maddeleri uyarınca sanığın 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılması
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre örgüte müzahir Zaman gazetesine abone olmanın örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Bozmaya uyularak yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.