8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3417 Karar No: 2017/8007 Karar Tarihi: 31.05.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3417 Esas 2017/8007 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/3417 E. , 2017/8007 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı borçlu tarafından temyizi üzerine 24/02/2016 tarihli kararla temyiz dilekçesi kararın kesin olması sebebi ile Mahkemece reddedilmiş, red kararı yasal süre içinde temyiz edilmiş olmakla, istemin tahliyeye ilişkin olması ve bu nedenle kararın temyize tabi olduğu anlaşılmakla, temyizin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilerek,... İcra Hukuk Mahkemesinin 24/02/2016 tarih, 2015/77 Esas ve 2016/9 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek, davacı alacaklının temyiz isteminin incelenmesine geçildi; Davacı alacaklı, 13/08/1999 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 06/01/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 3.000,00 TL kira ve 37,23 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; alacaklı ile aralarında bulunan kira ilişkisinin sona erdiğini , yeni kiracının dava dışı 3. kişi olduğunu ve takip konusu dönem kira bedellerinin bu kişi tarafından ödendiğini belirterek borca itiraz etmiştir. Davalı takip dayanağı kira sözleşmesi altındaki imzayı inkar etmemiş olup, 13/08/1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin taraflar arasında akdedildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki kira ilişkisi ya tarafların karşılıklı anlaşmaları ya mahkeme kararı ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Davalı borçlu, taraflar arasındaki kira ilişkisinin sona erdiğini ve anahtarların kiraya verene teslim edildiğini kanıtlayamadığına göre davalı borçlu takip konusu dönem kira bedellerini ödediğini kanıtlamalıdır. Her ne kadar davalı borçlu tarafından makbuz niteliğinde belgeler ibraz edilerek takip konusu kira bedellerinin ödendiğini savunmuş, davacı alacaklı da belgeler altındaki imzaları inkar etmemiş ise de ödemelerin dava dışı kişi tarafından yapıldığı, ödemelerin davalı borçlunun kira borcuna istinaden yapılıp yapılmadığı ya da hangi kiralanan taşınmaza ait ödemeler olduğu anlaşılamamıştır. Davacı alacaklı da yapılan ödemelerin davalının kira borcuna istinaden yapıldığını kabul etmediğine göre Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle,davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 31.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.