Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/3711 Esas 2019/1840 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3711
Karar No: 2019/1840

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/3711 Esas 2019/1840 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Boşanma davasında, davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf üzerine bölge adliye mahkemesince davalı kadının eyleminin güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı anlaşıldığından, boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu kabul edilmiş ve eşit kusurlu eş yararına tazminat verilemeyeceği belirtilerek davacı erkeğin manevi tazminat talebinin reddi gerekirken hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Temyiz edilen hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiş, diğer bölümler ise onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu m. 174/2.
2. Hukuk Dairesi         2017/3711 E.  ,  2019/1840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, erkek lehine hükmedilen manevi tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı erkeğin manevi, davalı kadının ise maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, karar davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden istinaf edilmiştir. İstinaf üzerine bölge adliye mahkemesince “Davalı kadının aynı birimde birlikte çalıştığı erkek ile hafta sonları da dahil iş ilişkisi çerçevesinde değerlendirilemeyecek düzeyde telefon görüşmelerinin olduğu, davalının belirttiği muhafazakar yaşam tarzıyla bu durumun bağdaşmadığı, davacının da davalıya sinkaflı küfür ettiği, davalının sadakate aykırı davranışı nedeniyle davacıya göre daha fazla kusurlu kabul edilmesi gerektiği, bu eylemlerin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu” gerekçesiyle davacı erkek lehine manevi tazminata hükmedilmiş ise de; toplanan delillerden davalı kadının eyleminin güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına tazminat verilemez. (TMK m. 174/2) Açıklanan sebeple davacı erkeğin manevi tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.02.2019 (Çar.)



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.