Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 20/06/2017 tarihli ve 2017/209 Esas 2017/462 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nın 142/1.e, 53, 58. maddeleri gereğince hükmolunan 3 yıl hapis cezasının hükümlü tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesince gerçekleştirilen inceleme neticesinde istinaf başvurusunun esastan reddine dair 05/10/2017 gün ve 2017/2221 Esas 2017/2029 K Karar sayılı ilamın 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca kesin olarak verilmesinin ardından hükümlü tarafından sunulan 28.10.2019 günlü dilekçeyle “sonradan yürürlüğü giren 7188 sayılı Kanun uyarınca istinaf mahkemesi kararlarının temyiz edilebilir hale geldiğinden bahisle dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesinin, cezasının ertelenmesinin ve uzlaştırma yasasından yararlanma hakkının” talep edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince sanık lehine düzenleme olmadığı gerekçesiyle hükümlünün taleplerinin reddine dair verilen 30/10/2019 tarihli ek karara karşı sanığın tekrar kanun yoluna başvuruda bulunduğu ve İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince uyarlama ve uzlaştırma hususuna ilişkin taleplerin reddine, temyize ilişkin talepleri hakkında ise ilgili Bölge Adliye Mahkemesi tarafından değerlendirme yapılması gerektiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar vererek dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesine gönderildiği anlaşılmakla;
Yokluğunda verilen ve 16/12/2019 tarihinde tebliğ edilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesinin 05/12/2019 tarihli ek kararını, 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçtikten sonra 15/01/2019 günü temyiz eden hükümlünün, temyiz isteminin CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 20.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.