9. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/16108 Karar No: 2013/16041 Karar Tarihi: 27.05.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/16108 Esas 2013/16041 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2011/16108 E. , 2013/16041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti alacağının faizleriyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilinin ...ve Pro. San. Tic. Ltd. Şti"de 04/02/2006 - 05/02/2009 tarihleri arası çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini, alacaklarının ödnmediğini iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece davalının ve yargılama sırasında davaya dahil edilen Sağlık Bakanlığının sorumluluğu cihetine gidilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı ile ... temyiz etmiştir. E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı şirketin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava açılırken ... davalı gösterilmemiş olup, yargılama aşamasında davacı taraf davayı ..."na da yönelterek Bakanlığa dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, mahkemece karar başlığında Bakanlık davalı olarak gösterilip, aleyhine hüküm kurulmuştur.Öncelikle dahili dava yoluyla taraf teşkili sağlanamayacağı, işçilik alacaklarında asıl işveren-alt işveren arasında müteselsil sorumluluk bulunmasının aynı taraflar arasında bu nedenle zorunlu dava arkadaşlığı olmasını gerekli kılmayacağı halde davalı şirketle bakanlığın zorunlu dava arkadaşı olarak değerlendirilip bakanlık aleyhine hüküm kurulması isabetsizdir. 3- Islah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı halde mahkemece ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.