18. Ceza Dairesi Esas No: 2019/652 Karar No: 2019/4984 Karar Tarihi: 12.03.2019
Yaralama - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/652 Esas 2019/4984 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 18. Ceza Dairesi tarafından incelenen bir davada, sanığın polislere ve müştekiye hakaret içeren sözler söylemesi suçlamasıyla hüküm verilmiştir. Ancak, Daire, sanığın farklı mağdurlara yönelik olarak yaptığı bu eylemin tek iradi karara dayalı olduğunu ve bu nedenle tek fiil olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, sanığın yaralama ve hakaret suçlarına ilişkin cezalarının çevrilmesi gerektiği, ancak bu hükümlerin sadece savunma tarafından temyiz edildiği için kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, TCK'nın 125/3-a ve 50/1-a maddeleri ile 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi yer almaktadır. TCK'nın 125/3-a maddesi, hakaret suçunun tek fiille birden çok kişiye karşı işlenmesi durumunda tek ceza verilmesini ve aynı kanunun 43/1. maddesi uyarınca cezanın arttırılmasını öngörmektedir. TCK'nın 50/1-a maddesi ise hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesini belirlemektedir. 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi ise bozma sonrası kararların kazanılmış haklarını koruması gerektiğini ifade etmektedir.
18. Ceza Dairesi 2019/652 E. , 2019/4984 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Yaralama, hakaret HÜKÜMLER : Mahkumiyet KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/4-663 esas ve 2014/498 sayılı kararında da belirtildiği üzere her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; sanığa önce internet kafede polis memurları ... ve ..."a sonrasında ise polis merkezinde müşteki polis ..."e, hakaret içeren sözler sarf etmesi eyleminin hukuken bir bütün halinde tek bir hakaret fiilini oluşturduğu, buna bağlı olarak da tek fiille birden çok kişiye karşı hakaret suçunu işlediği kabul edilen sanık hakkında TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanun"un 43/1. maddesi uyarınca arttırılması gerektiği gözetilmeden, mağdur sayısınca uygulama yapılması, 2- Bozma öncesi verilen ilk mahkumiyet hükümlerinde, sanık hakkında yaralama ve hakaret suçlarından verilen hapis cezalarının TCK"nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi ve bu hükümlerin yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş olması karşısında; bozma sonrası verilen hükümlerde TCK’nın 50/1-a maddesi uygulanmayarak kazanılmış hakkının gözetilmemesi suretiyle 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.