2. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/22082 Karar No: 2012/31620
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2011/22082 Esas 2012/31620 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2011/22082 E. , 2012/31620 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Düzce Aile Mahkemesi TARİHİ :16.06.2011 NUMARASI :Esas no:2010/892 Karar no:2011/482
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle müşterek çocuk Dilek yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu 12.08.2011 tarihine kadar devam edeceğinin tabi olmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 199. maddesinde aranan koşulların davacı yararına gerçekleştiği ispatlanamamış; davacı kadın ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla da davacı çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmiştir.O halde davacının, tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına yönelik isteğinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Kabule göre de, Türk Medeni Kanununun 199. maddesinden kaynaklanan tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair davalar maktu harca tabidir ve bu davalarda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gereklidir. Mahkemece davalı aleyhine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına yönelik talep yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.26.12.2012(Çrş.)
KARŞI OY YAZISI Davacının Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı nafaka istemi kabul edilmiştir. Davalının halen başka bir bayanla birlikte yaşadığı da sabittir. Mahkemece davalının Türk Medeni Kanununun 199. maddesi gereğince ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmesi için bir kısım malları üzerinde tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesi ve bu yönde bozma yapılması gerekirken davalı adına olan bütün mallar üzerinden tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesi nedeniyle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.