16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16121 Karar No: 2020/2050 Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16121 Esas 2020/2050 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/16121 E. , 2020/2050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVALILAR : HAZİNE, PELİTÖZÜ KÖYÜ TÜZEL KİŞİLİĞİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak haritasında gösterilmek suretiyle tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tapuda 2/3 hisse ile kayıtlı bulunan 1857 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasıyla, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen 36,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün yoldan terkini ile 1857 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Söyle ki davacı, ... iddiasına konu olup, fen raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün, 1857 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Sözü edilen taşınmazın tapu kayıt örneğinden 2/3 payının ..., 1/3 payının ise dava dışı Hatice Durak adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının çekişmeli 1857 parsel sayılı taşınmazın müstakilen maliki olmadığı, bu taşınmazın müşterek mülkiyete tabi olduğu ve davacı ... dışında ...’ın da bu taşınmazda paydaş olduğu ancak bu paydaşın davada yer almadığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen taşınmaz bölümünün 1857 parsele eklenmesi istemi ile dava açıldığına göre, davanın niteliği gereği 1857 parsel sayılı taşınmazın davacı dışındaki paydaşı ...’ın, davaya katılımı sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir. Bu durumda öncelikle, davacı ...’a paydaşı olduğu 1857 parsel sayılı taşınmazın diğer kayıt maliki ...’ın davaya katılımını sağlaması için süre ve imkan tanınması gerekirken, bu yön göz ardı edilerek işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında; TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince yerel gazete ve mutat vasıta ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.