Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/2272 Esas 2019/2710 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2272
Karar No: 2019/2710

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/2272 Esas 2019/2710 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu karar, boşanma davasında davacı erkeğin sadakatsizliği nedeniyle davalı kadının kişilik haklarının saldırıya uğradığını ve manevi tazminat talep edebileceğini belirten Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesini temel alır. Mahkeme, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine karar verir. Ayrıca, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleri hakkaniyet ilkesi çerçevesinde daha uygun miktarda maddi tazminat takdirinin gerektiği ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği belirtilir. Kararda geçen kanun maddeleri, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 ve 4. maddeleri ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddeleridir.
2. Hukuk Dairesi         2018/2272 E.  ,  2019/2710 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı erkek sadakatsiz olup, davalı kadının bu nedenle kişilik haklarının saldırıya uğradığı sabittir. Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
    3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu"nun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 176.60 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2019 (Çrş.)


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.