(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/8979 E. , 2020/3406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25/02/2020 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat Rüstem Tiken geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacının yılın tamamında 24 saat çalışma 24 saat dinlenme esasına göre çalıştığı kabul edilerek belirlenen fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmış ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
Mahkemece, öncelikle davalı Birlikten ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden sulama tarihlerini gösterir kayıtlar getirtilmeli, sulama dönemleri haricinde davacının yaptığı işin kapsam ve niteliği ile fazla çalışmayı gerektirip gerektirmediği hususu duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, davacının görev yaptığı pompa istasyonunda kaç kişinin çalıştığı ile sulama döneminde ve sulama harici dönemde çalışma sistemi tespit edilmeli, gerekirse tanıklar yeniden dinlenilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile verilen karar isabetsizdir.
3-Fazla çalışma ücreti ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanır. Son ücrete göre hesaplama yapılması doğru olmaz. Bu durumda fazla çalışma ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz. İstek konusu dönem içinde işçi ücretlerinin miktarı da belirlenmelidir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak bilinmeyen ücretin buna göre tespiti de Dairemiz tarafından kabul görmektedir.
Somut uyuşmazlıkta davacının geçmiş dönem ücretlerinin bilinmediği gerekçesiyle son ücretin asgari ücrete oranlanması suretiyle 05/11/2010 ilâ 05/10/2015 tarihleri arası fazla çalışma ücreti hesaplanmış ise de, karar bu yönü itibariyle de dosya içeriğine uygun düşmemektedir.
Dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacının son ücretini kapsayan ücret bordrosu haricinde geçmiş dönemlere ait bir kısım ücret bordroları da mevcuttur. Nitekim bilirkişi tarafından 2012 yılının ilk altı aylık döneminde günlük ücret 41,59 TL olarak kabul edilmiş ise de, davacının ücret bordrosuna göre aynı dönemde günlük ücretin 37,82 TL olduğu görülmektedir.
Bu itibarla, fazla çalışma ücretinin bilinen ücretler dikkate alınarak hesaplanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.