Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/12766 Esas 2012/2301 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/12766
Karar No: 2012/2301
Karar Tarihi: 28.2.2012

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/12766 Esas 2012/2301 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı bankanın ipotek tesis ettiği borçlu tarafından açılan takipte mevduat hesabı üzerine haciz konulmuştur. Davacı 3. kişi vekili, İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayanarak istihkak davası açmış ve haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Aynı takip dosyası ve hacizle ilgili olarak İİK'nun 99. maddesi gereğince alacaklının istihkak iddiasının reddi istemiyle ayrı bir dava açılmış ve davalar birleştirilmiştir. Mahkeme, duruşmaya çağrıldığı halde tarafların gelmemesi ve mazeret bildirilmemesi nedeniyle dosyayı işlemden kaldırmış, üç aylık yasal süre sonunda da davanın açılmadığına karar vermiştir. Ancak duruşmaya çağrılan davacı 3. kişi vekiline usulüne uygun olarak duruşma gününün bildirildiği söylenemeyeceğinden, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
İİK'nun 96-99. maddeleri açıklanmadığı için ek olarak verilecektir.
- İİK'nun 96. maddesi, bir taşınmaz mal üzerinde haciz konulması halinde, malik veya diğer hak sahiplerinin haczi ve kesinleşmiş alacakların tahsili konusundaki haklarını kullandırmak için istihkak davası açabileceklerini düzenler.
- İİK'nun 99. maddesi ise, bir taşınmaz mal üzerine konulan haciz nedeniyle tarafların hak taleplerinin birbirine bağlılık göstermesi halinde, taraflardan her birinin hak talebinin diğerinin talebine üstün olup olmadığının belirlenmesi için istihkak iddiasında bulunabileceklerini belirtir.
17. Hukuk Dairesi         2011/12766 E.  ,  2012/2301 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı 3.kişi vekili dava dilekçesi ile, Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2006/2713 Esas sayılı dosyasından, davacı bankanın ipotek tesis ettiği borçluya ait mevduat hesabı üzerine haciz konulduğunu belirterek, İİK"nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı alacaklı vekili ise,aynı takip dosyası ve aynı hacizle ilgili olarak İİK’nun 99.maddesi gereğince, 3.kişinin istihkak iddiasının reddi istemi ile ayrı bir dava açmış, davalar arasında irtibat bulunduğundan birleştirilmiştir.
    Mahkemenin alacaklının davasının reddine, 3.kişinin davasının kabulüne ilişkin ilk karar, Dairemizin 16.02.2010 tarih, 2009/6230 Esas ve 2010/1172 karar sayılı ilamı ile, alacağın bir kısmının temlik edildiğinden temlik alacaklısının davaya dahil edilmesi gerektiği, kısa karar ve gerekçeli kararın aykırı olduğundan bahisle sair yönler incelenmeksizin bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, HUMK’nun 409/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı-k.davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 3.kişinin İİK"nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK"nun 99.maddesine dayalı olarak açtığı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ilişkindir.
    HMK 150.(HUMK’nun 409/1) maddesinde “Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir" denilmektedir.
    Mahkemece 20.09.2010 tarihli oturumda davacı -karşı davalı 3.kişi vekilinin duruşmaya gelmediği, mazerette bildirmediği ve davalı -karşı davacı alacaklı tarafından da dava takip edilmeyeceği bildirildiği gerekçesiyle dosya işlemden kaldırılmış ve üç aylık yasal süre sonunda yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
    Anılan yasa maddesinin uygulanması için taraflara duruşma gününün usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerekmektedir.Somut olayda davacı 3.kişi vekiline mahkeme kararı davacı 3.kişinin vekili Avukat ... "in vekillikten ayrıldığı bildirildiğinden bahisle davacı asile tebliğ edildiği halde bozmadan sonra taraflara duruşma gününü bildiren davetiye mahkemece vekillikten ayrıldığı bilinen aynı avukata tebliğ edilmiş ve 09.06.2010 tarihinde vekillikten istifa ettiği bildirilerek tebligat iade edilmiştir.
    Bu durumda davacı 3.kişi vekiline usulüne uygun olarak duruşma gününün bildirildiğinden söz edilmeyeceğinden, mahkemece dosyanın işlemden kaldırılması ve sonucunda açılamamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-k.davalı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı 3.kişiye geri verilmesine 28.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.