Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/451 Esas 2015/248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/451
Karar No: 2015/248
Karar Tarihi: 20.04.2015

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/451 Esas 2015/248 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum edilmiştir. Hırsızlık suçuna ilişkin olarak yapılan temyiz incelemede, sanıkların katılana ait aracı çalmak için arka camını kırıp, ön konsoldaki yedek anahtarla çalıştırdıkları ve bu eylemin TCK'nın 142/2-d maddesi kapsamında suç teşkil ettiği belirtilmiştir. Mahkeme, cezaların yasal bağlamda uygulandığını ve temyizde ileri sürülen diğer nedenlerin yerinde görülmediğini belirtmiştir. Ancak, sanıkların hak yoksunluğu cezasının süresi ve kapsamı açısından hükümdeki bir eksikliğe dikkat çekilerek, kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Mala zarar verme suçuna ilişkin olarak ise, sanıkların eylemleri hırsızlık suçunun bir parçası olduğundan, ayrıca mala zarar verme suçundan mahkum edilmeleri yasaya aykırıdır ve kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 142/2-d ve 5237 sayılı TCK'nın 53/1- (c) bendinde yer alan hak yoksunluğu cezasının süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3.fıkrası hükümleri gösterilmiştir.
22. Ceza Dairesi         2015/451 E.  ,  2015/248 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-)Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanıklara yükletilen hırsızlık eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
    Sanıkların, katılana ait aracın arka kelebek camını kırıp ön konsolunda buldukları yedek anahtarla aracı çalıştırıp götürmeleri biçimindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğunun gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılamayacağı,
    Cezaların eleştiri dışında yasal bağlamda uygulandığı,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak,
    5237 sayılı TCK"nın 53/1- (c) bendinde yer alan hak yoksunluğununu süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3.fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322.maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; 5237 sayılı TCK"nın 53/1- (c) bendinde yer alan hak yoksunlunun sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme
    tarihine kadar uygulanması biçiminde karar verilmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-) Her iki sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-) Katılana yönelik hırsızlık eylemlerinin aracın mülkiyetine yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, zarar verilen otomobilin aynı zamanda hırsızlık suçunun konusunu oluşturması nedeniyle sanıkların adı geçen mağdura yönelik eylemlerinin bir bütün olarak hırsızlık suçunu oluşturacağı, ayrıca mala zarar verme suçundan hükümler kurulamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde her iki suçtanda mahkumiyet kararı verilmesi,
    2-) Kabule göre de, 5237 sayılı TCK"nın 53/1- (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3.fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, sanıklar ... ve ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.