Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/4434 Esas 2019/254 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4434
Karar No: 2019/254
Karar Tarihi: 09.01.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/4434 Esas 2019/254 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, bir hırsızlık suçundan sanığı mahkum etti. Ancak kararın tebliği sırasında usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle dosya temyiz edildi. Tebligat Kanunu'nda belirtilen yönteme uygun olmadan yapılan tebligatların usulsüz olduğu belirtildi. Dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilerek gerekli yönteme uygun bir şekilde tebliğ edilmesi istendi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
- Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.
17. Ceza Dairesi         2017/4434 E.  ,  2019/254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin; kovuşturma evresinde beyanı alınırken bildirdiği en son adresi ile mernis adresi aynı olan katılan ...’ın yokluğunda verilen kararın tebliği için adı geçen katılanın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligatlar bulunmadığı halde doğrudan “MERNİS Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olması ve yine kovuşturma evresinde beyanı alınırken bildirdiği en son adresi ile MERNİS adresi farklı olan sanık ...’ün yokluğunda verilen kararın tebliği için adı geçen sanığın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesine göre çıkarılıp bila tebliğ iade edilen tebligatlar bulunmadığı halde doğrudan “MERNİS Adresi” ibareleri ile çıkarılan ve merci tarafından Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümleri kapsamında şerh düşülmeyen tebligatın, dağıtıcı tarafından, kendiliğinden, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı katılan ..."a ve sanık ...’e gerekçeli kararın başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekli de belirtilmek suretiyle yöntemine uygun olarak tebliğ edilip, tebellüğ belgeleri ile verilmesi halinde temyiz dilekçelerinin de eklenmesi ve bu konuda ek tebliğname düzenlenmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 09/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.