(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2016/18966 E. , 2016/21868 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde davalılarca temyiz edilip, incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davalı.... Ltd. Şti. vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 27.12.2016 Salı günü belirlenen saatte davalı.. vekili Av.... ve davalı ... Gelenlerin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalı ... 08.10.2005 tarihinden itibaren değişen alt işverenler nezdinde gıda mühendisi (sorumlu yönetici) olarak çalıştığını, davacıya.... belirlediği ödenmesi zorunlu olan ücret üzerinden ödeme yapılması gerekirken, hep eksik ödeme yapıldığını, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, iş sözleşmesini 03.03.2014 tarihli noter ihtarı ile haklı nedenlerle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili husumet itirazında bulunmuş, diğer davalı şirket vekili, davacının davalı şirkette 01.01.2014-03.03.2014 tarihleri arasında beden işçisi olarak çalıştığını, asgari ücret aldığını, sorumlu yönetici olarak çalışmasının sözkonusu olmadığını, kıdem tazminatı talep koşullarının oluşmadığını, önceki çalışmalarından davalı şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalılar arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, hizmet alım sözleşmeleri kapsamında istihdamı zorunlu personel statüsünde çalıştırıldığı gerekçesi ile bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Kanun maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler.
Meslek odalarının, üyelerinin menfaatlerin korumak için belirledikleri asgari ücret tarifeleri, işçi ve işveren açısından bağlayıcı kabul edilemez ve sözleşme serbestisi prensibi gereğince tarafların serbest iradesi ile ücret miktarının belirlemesinin önüne geçemez.
Somut olayda, Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi kök ve ek hesap raporlarında davacının ücreti Türkiye Gıda Mühendisleri Odası’nın yıllar itibari ile belirlediği taban ücretler esas alınarak tespit edilmiş, bankaya yatırılan miktarların mahsubu ile bakiye ücret alacağı hesaplanmıştır. Ancak yukarıda belirtildiği üzere meslek odalarının üyelerinin menfaatlerini korumak için belirlediği ücretler işçi ve işveren arasında bağlayıcı kabul edilemez. Bu itibarla, dava dışı ... adına .... ile davacı arasında imzalanan 2012 ve 2008 tarihli sözleşmelerin süreleri ile sınırlı olmak üzere (her iki sözleşme de bir yıl süreli olarak bağıtlanmıştır) davacının sözleşmelerde yazılı ücretle; sözleşme bulunmayan hesap dönemlerinde ise bordro ücreti ile çalıştığı kabul edilerek ödemelerin mahsubu ile bakiye ücret alacağı hüküm altına alınmalıdır.
Diğer işçilik alacakları da davacının dönemsel olarak belirlenen ücret seviyesi nazara alınarak, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti ise tespit edilen son ücret üzerinden hesap ettirilmelidir.
3-Davacı lehine davacı tanık beyanına göre hesaplanan milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti hüküm altına alınmış ise de, davacı tanığının davacı ile 2014 yılında birlikte çalıştığı, önceki döneme ilişkin bilgisinin olmadığı açıktır. Hal böyle olunca, davacının milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı iddiasını tanığının kendisi ile birlikte çalıştığı 2014 yılı Ocak ayından fesih tarihine kadar olan dönem için ispat ettiği kabul edilerek hesap yapılması gerekirken, 2014 yılından önceki yıllar için de alacak hesabı doğru olmamıştır.
4-Davalı ...’nın 492 sayılı Kanun 13/j maddesi uyarınca genel bütçeye dahil olup harçtan muaf olduğu halde, yargılama giderine katılarak harçtan sorumlu tutulması da ayrı bir bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı Danış Müteahhitlik Yemekçilik ...ne iadesine, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 27/12/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.