8. Hukuk Dairesi 2017/651 E. , 2017/3932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması-Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Mahkemece 10.12.2015 tarihli ek karar ile, anılan kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verilmesi üzerine davalı tarafından temyiz isteminin reddine ilişkin ek karar süresi içinde temyiz edilmiştir.
Davalının temyiz istemi, mahkemece kararın kesin olarak verildiğinden bahisle reddedilmiş ise de, iş bu dava ile kiralananın tahliyesi ve 3.711,63 TL yönünden itirazın kaldırılması istenilmiş olup, davanın değeri itibariyle temyizi kabil olmakla temyiz isteminin reddine ilişkin 10.12.2015 tarih ve 2015/33 Esas 2015/54 Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verildi.
İşin esasının incelenmesine geçildi;
Davacı alacaklı, 01.03.2013 tarihli yazılı kira akdine dayanarak 21.04.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli başlattığı icra takibi ile aylık 450,00 TL’den 2014 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayları kira bedeli 3.600,00 TL kira alacağının işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 24.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde, kira sözleşmesinde kira bedelinin 400,00 TL olduğunu, bu nedenle takip ile 450,00 TL olarak istenen kira bedeline itiraz ettiğini, dava konusu dükkana masraf yaptığını, sabit kalıcı yapılan masraflar ile ödemiş olduğu sigorta bedelinin kira bedelinden mahsubu gerektiğini, kira sözleşmesi ile brüt 400,00 TL üzerinden anlaştıklarını, bu nedenle stopaj bedeli olan %20 ödemenin mahsup edilmesi gerektiğini, ödeme emrinde faiz hesaplamasının yasalarda öngörüldüğü şekilde yapılmadığını ileri sürerek itiraz etmiştir.
Davacı alacaklı İcra Mahkemesi"ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Davalı borçlu, alacaklı tarafın ödenen kira bedellerini ikinci kez tahsil etmeye çalıştığını, dükkanın su aldığını, bir çok elektronik eşyasının bu yüzden zarar gördüğünü, işyeri içinde ve dışında kalıcı masraflar yaptıklarını, bunların çoğunun mal sahibi ile konuşulup yapıldığını, yapılan masrafların kira bedelinden mahsubu gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafça kira akdindeki imza kabul edilerek kira borcuna sair sebeplerle itiraz edildiği, ancak davalı tarafça 2004 Sayılı İİK 269/c, I maddesinde belirtilen belgelerden birinin sunulamadığı gerekçesiyle davalı tarafın itirazının kaldırılarak takibin devamına ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın tahliyeye yönelik temyiz itirazları ile aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında 01.03.2013 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira bedelinin 400,00 TL olduğu ve yıllık kira artışının TEFE-TÜFE ortalaması oranında yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Bu durumda mahkemece 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK.nun 344. maddesi hükmü de gözetilerek ÜFE artış oranını geçmemek üzere sözleşme hükmü doğrultusunda aylık kira bedelinin ve kira artış farkının belirlenerek, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, kira bedeline itiraz nazara alınmaksızın takipte belirtilen miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tahliyeye yönelik ve sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte yazılı nedenle davalının alacağa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428 ve İİK.nun 366. maddesi uyarınca kararın alacağa hasren BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 20/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
GK.