17. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4909 Karar No: 2013/659 Karar Tarihi: ...01.2013
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/4909 Esas 2013/659 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu karar, bir kaza sonucu hasar gören araç sahibi tarafından sigorta şirketine karşı açılan tazminat davasının incelenmesi sonucu verilmiştir. Davacı, sigorta şirketinin prim ödenmediği için hasar bedelini ödemediğini iddia ederek, hasar tutarı olan 772,63 TL'nin davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalı ise, poliçe primleri ve peşinatının hasardan sonra ödendiğini ve dolayısıyla sorumluluğun başlamadığını savunmuştur. Mahkeme, tüm delillere ve dosya kapsamına göre davayı kabul ederek, hasar tutarıyla birlikte yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesine hükmetmiş ancak davalı vekili kararı temyiz etmiştir. Yüksek Mahkeme, davacı vekilinin vekillikten çekildiği tarihten sonraki vekaletnameyi ibraz etmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Ayrıca, gerçek zarar miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi gereği mahkemenin bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebileceği belirtilmiştir. Ayrıca, kasko sigortası davalarında davalının azami teminat limiti kadar gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğu vurgulanmıştır.
17. Hukuk Dairesi 2012/4909 E. , 2013/659 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlandığını, davalı ... şirketinin ... priminin ödenmemesi nedeniyle hasar bedelini tazmin etmediğini belirterek ....772,63 TL hasar tutarının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, hasar miktarına itiraz ederek poliçe primleri ve peşinatının hasardan sonra ödendiğini ve bu sebeple sorumluluğun başlamamış olması nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulü ile ....772,63 TL tazminatın ....03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. ...-Dava kasko ... sözleşmesine dayanılarak açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ........2010 tarihli oturumda müvekkilinin ara kararlarını ve şahsına karşı maddi edimlerini yerine getirmediğini belirterek davacının vekilliğinden çekildiğini akabinde ....04.2011 tarihli duruşmada her ne kadar önceki celsede davadan çekilmişse de müvekkiliyle görüştüğünü vekil sıfatıyla davayı takip ettiğini beyan etmiş, mahkemece bu beyana istinaden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak, bu şekilde vekillikten çekilme halinde vekilin vekillikten çekildiği tarihten sonraki tarihi taşıyan bir vekaletname ibrazı ile davaya devam edilebilir. Davacı vekili ........2010 tarihinden sonra düzenlenen bir vekaletname ibraz etmemiştir. Bu şekilde davaya davacı vekili olarak devam edebilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece davacı vekili olduğunu söyleyen avukat ... .....’dan vekillikten çekildiğini beyan ettiği ........2010 tarihinden sonraki tarihi taşıyan davacı asıldan vekaletname alarak dosyaya ibraz etmesi için süre verilmesi, vekaletname ibrazı halinde davacı vekili olarak duruşmalara kabulü ile yargılamaya devam edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu eksiklik giderilmeden yazılı olduğu biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. .... Kabule göre de ; 6100 sayılı HMK’nun 266. maddesi gereğince “mahkeme çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” Kasko sigortası davalarında davalı ... azami teminat limitine kadar gerçek zararı ödemekle yükümlüdür. Gerçek zarar miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerekmektedir. Somut olayda davacı vekili ....772,63 TL hasar tutarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Hasar konusunda uzman bilirkişiden alınan ........2011 tarihli bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği gerçek zarar miktarının ....958,74 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece bilirkişi raporunda tespit edilen ....958,74 TL hasar bedeline hükmedilmesi gerekirken dava dilekçesinde talep edilen ....772,63 TL’ ye hükmedilmesi de isabetli değildir. SONUÇ : Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.