Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/7321 Esas 2020/8873 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7321
Karar No: 2020/8873

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/7321 Esas 2020/8873 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet cezasına çarptırıldı. Ancak, sanık hakkında daha önce aynı suçtan açılmış ve kesinleşmiş bir dava bulunduğunu ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldı. Bu nedenle, şartları oluşmadığı halde TCK'nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmadı. Ancak, iki nedenle hüküm BOZULDU: 1) Basit Yargılama Usulü'ne ilişkin kanun değişiklikleri nedeniyle dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği, 2) Sanığın cezasının adli para cezasına çevrilirken, hükümde belirtilen tam gün karşılığının yanlış hesaplandığı ve fazla ceza tayini yapıldığı tespit edildi.
TCK'nın 191. maddesi uyarınca suç için temel ceza miktarının \"bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası\" olduğu belirtilmiş ve ayrıca TCK'nın 192/3. maddesi gereğince yarı oranında indirim uygulanarak hükmedilen 6 ay hapis cezasının tam gün karşılığının yanlış hesaplandığı ve adli para cezasına çevrildiği belirtilmi
10. Ceza Dairesi         2020/7321 E.  ,  2020/8873 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : BÜYÜKÇEKMECE 11. Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:


    Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş ve suç tarihinde infaz edilmekte olan herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı ve mahkemece bu hususun tespit edildiği anlaşıldığından tebliğnamenin bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 192/3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, ./..

    hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2) Sanığın cezasında TCK’nın 192/3 maddesi gereğince yarı oranında indirim uygulanarak hükmedilen 6 ay hapis cezası adli para cezasına çevrilirken, tam gün karşılığının 180 gün yerine 300 gün olarak belirlenerek 6000 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 10/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.