4. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5000 Karar No: 2018/645 Karar Tarihi: 07.02.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/5000 Esas 2018/645 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2017/5000 E. , 2018/645 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/02/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 21/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğundan bahisle, dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine kararı verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2 maddesinde; “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” biçiminde düzenleme yapılmıştır.Yukarıdaki yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’da düzenlenmiş olup hiç kuşkusuz adli yargı yerinde görülecek davalarda ve adli mahkemeler arasındaki görevsizlik kararlarında uygulanmalıdır. Açıklanan maddede “davaya bir başka mahkemede devam edilmesi” hali düzenlenmiştir. Oysa yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılan bir dava söz konusudur ve bu dava adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde değildir.Buna göre, davacı davasını, yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış ise “yargı yolu bakımından görevsizliğe” dair verilecek kararla birlikte; harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de hüküm kurulması gerekir. Bu bakımdan mahkemece gönderme kararı verilmesi doğru olmadığı gibi yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesi yönünde karar verilmesi de doğru değildir. Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme kararının HUMK"un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle; hüküm fıkrasının 2. ve 3. bentlerinin silinerek, yerine 2. bent olarak “Peşin alınan 853,88 TL harçtan alınması gereken 27,70 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye kalan 826,18 TL harcın davacılara iadesine, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, 3. bent olarak “ Davalı ... yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalıya verilmesine” biçimindeki cümlenin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.