Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalı G.e tebliğine ilişkin davetiye 18.5.2007 tarihinde muhatabın adreste tanınmadığından bahisle tebliğ edilemeden iade edilmiştir. Davalı G.e yeniden bir tebligat çıkarılmadığı gibi adres araştırılması da yapılmamıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca taraflar usulüne uygun olarak iddia ve savunma için mahkemeye çağrılmadıkça haklarında hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, davalı G."e dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun tebliği, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre de; N.H.i"nin kayyım tayin edildiğine dair bir karar olmadan karar başlığında küçük G."ın kayyımı olarak gösterilmesi de doğru değildir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1"nci bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.12.2009