23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/110 Karar No: 2015/100 Karar Tarihi: 26.03.2015
Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/110 Esas 2015/100 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/110 E. , 2015/100 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Düşme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; başkasına ait olup da, muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, failin kendisinin veya başkasının yararına olarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunması veya bu devir olgusunu inkar etmesi gerekmektedir. Katılan ...’nın .... üzerinde İpragaz bayii ve su dağıtım işleri yapan bir şirketin sahibi olduğu, katılan vekilinin dilekçesine ve dosya kapsamında sanık ve tanık ifadelerine göre katılanın işlerinin takip ve görülmesi için sanık ...’na vekalet verdiği; katılanın, sanığın bu işyerine ait .... plakalı Mazda bir kamyonet ile.... plakalı motosikleti kendi bilgisi ve rızası haricinde sattığına dair iddiada bulunduğu, davaya bakan... (... 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce her ne kadar sanık ile müşteki arasında hizmetten doğan bir güven ilişkisi olmadığı, yalnızca müştekinin sanığa Borçlar Kanunu anlamında satış için vekalet verdiği, sanığa teslim edilmiş bir malın bulunmadığı, sanık ile müşteki arasında vekalet akti ilişkisi bulunduğundan ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı açılmış bir kamu davası olmadığından, sanığın basit güveni kötüye kullanma suçundan dolayı ... Sulh ceza mahkemesinde yargılanmak üzere” görevsizlik kararı vermiş ve bu karar icabınca .... (....) Sulh Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde “Sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanmak suçunun takibinin şikayete bağlı suçlardan olması, olay tarihinin 2005, şikayet tarihinin 2010 yılı olması karşısında şikayet tarihi itibariyle yasal şikayet süresinin geçmiş olduğu anlaşılmakla sanık hakkında şikayet yokluğu “ nedeniyle düşme kararı verilmiş ise de; Bahse konu vekaletnamenin araştırılarak sanığın katılanın mallarını idare etmek yetkisini içerir bir mahiyeti olup olmadığı ve bu anlamda 5237 sayılı TCK’nın 155/2 maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eylemin TCK"nın 155/1. maddesi kapsamında kaldığı değerlendirilerek yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.