Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/12251 Esas 2015/22975 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12251
Karar No: 2015/22975
Karar Tarihi: 02.07.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/12251 Esas 2015/22975 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/12251 E.  ,  2015/22975 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Mahkemece davacının talebinin kısmen kabulü ile hüküm altına alınan miktara göre temyiz yolu kapalı olarak kesin karar verilmiş, davacının temyizi üzerine de ek karar ile aynı gerekçeye dayanılarak temyiz istemi reddedilmiştir

    Davacı alacak isteğini bir kısım için açarken fazlaya ilişkin hakkını saklı tutumasına ve aynı zamanda kesinlik sınırı üzerindeki bir miktar alacağın ödenip ödenmediği konusunun taraflar arasında çekişmeli olmasına göre artık davacı yönünden verilen kararın kesin olması mümkün olmayacağından Mahkemece temyiz isteğinin reddine dair verilen ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verildi.
    Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:



    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin geçersiz olarak feshedildiğini beyan ederek, kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının acentalık faaliyetinde bulunmak üzere kendisinin ayrıldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir
    Gerekçe:
    Uygulamada kargo şirketlerinin şubelerini yine aynı yerde çalışanlara acentalık sözleşmesi ile devrettiklerine dair örneklerle karşılaşılmaktadır. Ancak Türk Ticaret Kanunu kapsamında bağımsız nitelik arzetmeyen acentalık sözleşmelerinin geçerli olmadığı, aynı yerde çalışan ile kargo şirketi arasında muvazaalı işlem yapıldığının tesbiti durumlarında acentalık sözleşmelerine değer verilmemektedir.
    Somut olayda dosya kapsamına göre davacının 30.01.2008 tarihinde acentalık için işyerinden çıkışının yapıldığı ve kıdem tazminat tahakkuk evrakında 25.11.1997-30.01.2008 tarihleri arası için 13.966,34 TL tazminat alacağının belirlendiği, ödemeye dair bir belgenin bulunmadığı, davalı tanığı olan muhasebeciye göre bu tazminatın acentalığa sayıldığının beyan edildiği ve davacının aynı işyerinde 01.02.2008 tarihinden itibaren girişinin yapılarak 30.06.2008 tarihine kadar da çalışmasının sosyal güvenlik kurumuna bildirildiği anlaşılmaktadır. Olayda 30.01.2008 tarihinde çıkış işlemi sırasında iddia edildiği gibi geçerli bir acentalık sözleşmesi bulunmadığı gibi iş sözleşmesi 30.06.2008 tarihinde sona ermiştir. Bu durumda işveren tarafından haklı bir fesih sebebinin varlığı ispat edilemediğine, tahakkuku yapılan kıdem tazminatının davacıya ödendiğine dair bir belge de sunulamadığına göre davacının kıdem tazminatının tümü yerine, ödendi kabul edilerek farkının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.