23. Hukuk Dairesi 2016/5702 E. , 2019/4151 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik verilen hükmün davalı ... ve ... vekilince duruşmasız, davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan ... vekili Av. ... ile davacılar vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde 3. blok 15 nolu dairenin müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığını, belediyenin inşaat işini diğer davalı kooperatife ihale ettiğini, söz konusu dairenin, sehven kooperatif kur’asına dahil edilerek, diğer bir davalı ... adına tahsis edildiğini ileri sürerek, kur’a çekiminin iptali ile taşınmaza yönelik müdahalenin men’ini, taşınmazın müvekkiline teslimini ve adına tescilini, kur’a tarihinden itibaren hesap edilecek kira bedelinin (1000,00 TL) davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu 3. blok 15 nolu bağımsız bölüme ilişkin kur’a çekiminin davalı ... ile sınırlı olarak iptaline ve taşınmazın davacıya teslimine, dava tarihi itibariyle davalı ... haksız zilyet olmadığından adı geçene yönelik kira kaybı talebinin reddine, davalı ... ile diğer davalı kooperatif yetkilileri arasında organik bağ bulunduğu, iyiniyetli olduklarına dair savunmalarının yersiz olduğu gerekçesiyle, 1000,00 TL kira kaybı tazminatının davalı ... ve kooperatiften tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, tüm davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1) Anayasa’nın 141/3. maddesi hükmü uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.
Öte yandan, 6100 Sayılı HMK"nın 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiştir. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki dinlenilme hakkı gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.
Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir.
HMK"nın 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece verilen kararda, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporlarının özetlenmesiyle yetinilmiş, davanın kabulünün gerekçesi açıklanmamış, taraflardan hangisinin hangi nedenle üstün hak sahibi olduğu tartışılmamıştır. Yukarıda anılan anayasal ve yasal düzenlemeler karşısında, mahkeme kararının bir gerekçe taşıdığından bahsedilemez. Gerekçesiz karar yazılması, adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olup, başkaca bir inceleme yapılmaksızın, kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.