14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/3018 Karar No: 2020/3109 Karar Tarihi: 06.07.2020
Nitelikli cinsel saldırı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/3018 Esas 2020/3109 Karar Sayılı İlamı
Özet:
14. Ceza Dairesi'nin 2016/3018 E. ve 2020/3109 K. sayılı kararına göre, sanık nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkum edilmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümde yazım hatası olduğu belirtilmiş ve bu hükmün infaz aşamasında Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hüküm ise İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen bir raporun yeterli olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu için 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/5 ve 102/2, 102/5 maddeleri, nitelikli cinsel saldırı suçu için ise 5237 sayılı TCK'nın 103/6. maddesi.
14. Ceza Dairesi 2016/3018 E. , 2020/3109 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanık hakkında müsnet suçtan kurulan hükümde uygulama ve artırım maddelerinin 5237 sayılı TCK"nın 109/2, 109/5 yerine aynı Kanunun 102/2, 102/5 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiş ve hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, eleştiriler dışında hükmedilen cezanın nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında nitelikli cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdureyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulunca düzenlenen 28.12.2012 günlü, 5430 sayılı raporun sonuç kısmında mağdurenin ruhsal muayenesinde tespit edilip, ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede bulunan psikiyatrik bozukluk halinin mağduru bulunduğu olay nedeniyle gelişebileceği gibi cinsel saldırı olmaksızın başka olay ve/veya olaylara bağlı olarak ta gelişen psikososyal stres ve çatışmalar sonucu da ortaya çıkabileceği ve bunlar arasında tıbben ayrım yapılamayaca, mahkemece cinsel saldırının gerçekleştiğinin sübutu ve tespiti halinde ruh sağlığındaki bozulmanın cinsel saldırıya bağlı geliştiğinin kabulünün uygun olacağının belirtilmesi karşısında, anılan raporun 5237 sayılı TCK’nın 103/6. maddesinin tatbiki hususunda yeterli olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.