Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/17630 Esas 2020/13426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/17630
Karar No: 2020/13426
Karar Tarihi: 23.11.2020

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/17630 Esas 2020/13426 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/17630 E.  ,  2020/13426 K.

    "İçtihat Metni"




    Mala zarar verme suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/10/2017 tarihli ve 2016/584 esas, 2017/749 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/06/2020 gün ve 94660652-105-09-13798-2017 -gün ve sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.06.2020 gün ve 54116 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 151/1. maddesinde yer alan "Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın park halindeki müştekiye ait araca arkadan çarpmak suretiyle hasara yol açması şeklinde gerçekleşen eylemin taksirle işlendiği anlaşılmakla, mala zarar verme suçunun ise taksirle işlenemeyeceği ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Mala zarar verme suçu kasten veya olası kast ile işlenebilecek suçlardandır. Bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Olası kastla mala zarar verme suçunun işlenebilmesi için, sanığın gerçekleşmesi muhtemel sonuçları öngörmesine rağmen bu sonuçları kabullenmesi, neticenin gerçekleşmesine aldırmaması ve eylemine "olursa olsun" bilinciyle devam etmesi gerekmektedir. Taksirde ise kendi yetenekleri, algılama gücü, tecrübeleri, bilgi düzeyi ve içinde bulunduğu koşullar altında objektif olarak var olan dikkat ve özen yükümlülüğünü öngörebilecek ve yerine getirebilecek durumda olan sanığın neticeyi istememesine karşın neticenin gerçekleşmesi gerekmektedir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; olay günü alkollü olan sanık ...’in, müştekiye ait olan ve bulvar üzerinde park halinde bulunan ... plakalı araca, ... plakalı kendi sevk ve idaresindeki aracıyla arkadan çarpmak suretiyle müştekinin aracında hasara yol açması şeklinde gerçekleşen olayda; eylemin taksirle işlendiği ve mala zarar verme suçunun taksirle işlenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, yasal unsurları oluşmayan atılı suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (KUŞADASI) 2. Asliye Ceza mahkemesinden kesin olarak verilen 26.10.2017 tarihli ve 2016/584 Esas – 2017/749 Karar sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle, unsurları oluşmayan mala zarar verme suçundan sanığın BERAATİNE, tayin olunan cezanın çektirilmemesine, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.